Mesajı Okuyun
Old 15-12-2012, 09:15   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için

Olaydaki sözleşme: Eser Sözleşmesi (TBK.m.470 vd.)

Taraflar:

1.Tapu maliki= Hazine ve özel idare
2.İş sahibi= Sağlık Bakanlığı
3.Yüklenici= TOKİ
4.Yüklenicinin Taşeronu= T (Alt Yüklenici)
5.(T)’nin taşeronu= M (Müvekkil - Alt Yüklenicinin yüklenicisi)

Verilen Bilgi:

1.(T) ile (M) arasında bir sözleşme olduğu
2.(T)’nin (M)’nin alacağını ödemediği
3.(T)’nin işi bıraktığı

Soru:

1.(M), taşınmaza “Yapı ipoteği” koyabilir mi?
2.(M)’nin muhatabı kimdir?

Kavram: Yapı ipoteği

Yasa: TMK.

1.“Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarlar” kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilirler (m.893/3).

2.Zanaatkarların ve yüklenicilerin kanuni ipotek hakları, çalışmayı veya malzeme vermeyi yüklendikleri andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabilir. Tescilin yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerekir. Tescilin yapılması için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır. Malik yeterli güvence gösterirse tescil istenemez (m.895).

Yargıtay:

"Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tespitiyle, kanuni ipotek tesisi ve ilgili tapulara tescili istemiyle açılmıştır.

Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yükleniciler kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilir.

Alt yüklenici davacının alacak miktarı hususunda taraflar uyuşamadıkları gibi mahkemece de karara bağlanmış değildir.

Alacağın dayanağı imalat teslim edildiğine göre bu tarihten itibaren üç aylık süre içinde geçici tescil istenildiği iddia olunmadığından işbu davada üç aylık süre de açılmadığından dinlenebilme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez.

Bu halde açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hukuki yorumlamada yanılgıya düşülerek kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur (Y.15. HD.E. 2006/6606,K. 2008/960,T. 18.2.2008).


Mola…