Mesajı Okuyun
Old 14-12-2012, 13:44   #5
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

506 sayılı yasa 79/10 dan farklı olarak 5510 sayılı yasada mirasçıların hizmet tespit davası açma hakkına açıkça yer veren bir hüküm yoktur. Hatta 86. Maddenin 9. fıkrası dar yorumlanırsa, bu hakka sahip olmadıkları sonucuna dahi varılabilir. Ancak yasanın amacı nazara alınarak, bu hakkın tanınması gerektiği sonucuna da varılabilir. Yargıtay kararlarında, bu amaç da dikkate alınarak,sigortalının haksahiplerine, hizmet tespit davası açma hakkı tanınmıştır.
Haksahipleri, sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya
toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasıdır(5510 m.3/7).
Ancak, haksahipleri açısından da, hukuki yarar şartı dava koşuludur. Yargıtay'ın bu hususa ilişkin bir kararında (Y. 10. HD. 3.3.1977, 6480/1496, " ...Davanın yasal dayanağının 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79.m.si bulunmasına ve sigortalının ölmesi dolayısıyla eş ve çocuklarının dahi böyle bir dava açmalarında ölüm aylığından yararlanmaları bakımından hukuki menfaatlerinin bulunduğunun kabulü gerekmiş olmasına göre..." denilmek suretiyle,hukuki yararı bulunan hak sahiplerinin hizmet tespit davası açabileceği sonucuna varılmıştır. Sigortalının haksahiplerinin hizmet tespiti davası açma hakkının olduğunu teyit edici bir diğer karar: Y.10.HD. 21.9.1982,3716/3844. Bununla birlikte, sigortalı, sağlığında sigorta edimlerine hak kazanamamış ise, hak sahiplerinin de yararlanabilecekleri bir sigorta yardımı
bulunmayacağından, daha önce değindiğimiz dava koşullarından "hukuki yarar" şartı gerçekleşmeyeceğinden, hizmet tespiti davasını açamayacaklardır.
Dolayısıyla sadece eşin dul aylığına hak kazanacak olmak koşuluyla hizmet tespiti davası açması mümkündür. Hatta kendisine gelir ve aylık bağlanamayacak kişilerin hukuki yararının olmaması nedeniyle davacı olmalarının mümkün olmadığı yorumu yapılabilir.