Mesajı Okuyun
Old 13-12-2012, 13:07   #5
İzzet Buzkan

 
Varsayılan

Ayrıca aşağıdaki yargıtay kararının da yine açıklayıcı olacağı kanaatindeyim.

Dava: Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava kamulaştırması elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ise de, alınan raporlar hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;

1- Kamulaştırmasız elatma davalarında da, Kamulaştırma Kanunu'nun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.

Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.

Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.

Bilirkişi raporlarında, yakın yerlerde emsal satış olmadığı gerekçe gösterilerek piyasa rayicine göre değer biçilmiştir. Taraflara emsal göstermeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve dava konusu taşınmaz değerinin emsal karşılaştırması suretiyle tespiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, geçerli olmayan raporlara dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması,

2- Taşınmazın bir kısmına fiilen yol olarak elatılmışsa da, taşınmazın tamamı imar planında yol içerisinde kaldığından, tamamı hakkında hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

3- Bedeline hükmedilen taşınmazın yol durumuna dönüştüğünden tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Sonuç: Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere geri verilmesine, 29.01.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)