Mesajı Okuyun
Old 28-11-2012, 07:06   #13
avukat 1071

 
Varsayılan konu ile ilgili içihatlar aşağdadır. Selam - saygı ile

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/24448
Karar: 2011/5227
Karar Tarihi: 01.04.2011

ÖZET: Olayda taşınmazın satış ilanının mahalli gazetede yapılması yeterli olup, memurun işlemi İİK.’nun 114/2 maddesine uygundur. Yerleşik Dairemiz içtihatlarına göre, ilanın tirajı yüksek ve Türkiye genelinde yayımlanan bir gazetede yapılması hususu, her yöreden alıcısı çıkacak nitelikteki otel, fabrika gibi yüksek değerli yerler zorunlu olup, somut olaydaki taşınmazın değeri de dikkate alındığında bu davayı emsal teşkil etmez. O halde şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 114)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK.’nun 114/2 maddesi gereğince ilanın şekli, arttırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce tarafların menfaatine uygun olacak şekilde takdir ve tayin olunur. Her olayda, taşınmazın takdir olunan kıymeti ve niteliği gözetilerek satış memurunun ilanla ilgili kararı, hakimlikçe denetlenecek ve sonucuna göre bir karar verilecektir. Somut olayda, satışa konu yer, toplam 55.000 TL değerinde, dubleks bir evden ibarettir. Açıklanan özellikleri gözetildiğinde, bu taşınmazın satış ilanının mahalli gazetede yapılması yeterli olup, memurun işlemi İİK.’nun 114/2 maddesine uygundur. Yerleşik Dairemiz içtihatlarına göre, ilanın tirajı yüksek ve Türkiye genelinde yayımlanan bir gazetede yapılması hususu, her yöreden alıcısı çıkacak nitelikteki otel, fabrika gibi yüksek değerli yerler zorunlu olup, somut olaydaki taşınmazın değeri de dikkate alındığında bu davayı emsal teşkil etmez. O halde şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.



















T.C. YARGITAY 12.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/20804 Karar: 2010/2409 Karar Tarihi: 08.02.2010

ÖZET: Satışı yapılan altı parça taşınmazın sıradan irili ufaklı tarlalar olduğu, borçlu payının toplam değerinin ..- TL tuttuğu bilirkişi raporundan ve ekli tapu kaydından anlaşılmaktadır. Dairemizin içtihatlarına uygun olarak verilmiş icra müdürlüğü kararının aksine, ilanın ulusal çapta yayın yapan gazetelerden birinde yapılması gerektiği gerekçesiyle ihalenin feshi doğru değildir. Diğer paydaşların tapuda adresleri bulunması halinde bu adreslere satış ilanının tebliği zorunludur. Adresleri mevcut değilse ilan tebligat yerine geçer, ayrıca adres tahkiki yapılmaz. Kaldı ki paydaşlara satış ilanının tebliğ edilmediği gerekçe gösterilerek ihalenin feshini istemekte, borçlunun hukuki yararı da bulunmamaktadır. Mahkemece ihalenin feshi isteminin reddi gerekir.

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu vasisi, taşınmazların, kanuni şartlara uyulmadan satıldığını, satış ilanının ulusal çapta yayın yapan gazeteler yerine sadece mahalli gazete ile yapıldığını, hissedarlara usulüne uygun tebligat yapılmadığını belirterek ihalenin feshini istemiştir.

Mahkemece, satış ilanının yerel gazetede yapılmasının usule aykırı olduğu ve hissedarların tümüne tebligatların yapılmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmiştir.

İİK'nun 114. maddesinde, <Satış, açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilan edilir. İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur.> hükmü yer almaktadır.

Görüldüğü üzere, her ihalenin gazetede ilanı zorunluluğu bulunmayıp, icra müdürlüğüne bu konuda, her iki tarafın menfaati gözetilmek koşulu ile bir takdir yetkisi tanınmıştır. İcra müdürlüğünün 12.1.2009 tarihli satış kararında da, ihalesi yapılacak taşınmazların her yöreden alıcı çıkacak nitelikte otel, fabrika ve benzeri vasıfta yerlerden olmaması nedeniyle İİK'nun 114/2. maddesi gereğince yerel gazetede ilan yapılmasına karar verilmiştir.

Satışı yapılan (6) parça taşınmazın sıradan irili ufaklı tarlalar olduğu, borçlu payının toplam değerinin 83.695 TL tuttuğu 02.10.2007 tarihli bilirkişi raporundan ve ekli tapu kaydından anlaşılmaktadır. Dairemizin içtihatlarına uygun olarak verilmiş icra müdürlüğü kararının aksine, ilanın ulusal çapta yayın yapan gazetelerden birinde yapılması gerektiği gerekçesiyle ihalenin feshi doğru değildir.

Ayrıca İİK'nun 127. maddesinde, <İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan alakadarlarının tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçer.> hükmü yer almaktadır. Diğer paydaşların tapuda adresleri bulunması halinde bu adreslere satış ilanının tebliği zorunludur. Adresleri mevcut değilse ilan tebligat yerine geçer, ayrıca adres tahkiki yapılmaz. Kaldı ki paydaşlara satış ilanının tebliğ edilmediği gerekçe gösterilerek ihalenin feshini istemekte, borçlunun hukuki yararı da bulunmamaktadır.

O halde mahkemece ihalenin feshi isteminin reddi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.






TC. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/17800
Karar: 2008/21390
Karar Tarihi: 02.12.2008

ÖZET: Satış ilanının incelenmesinde, taşınmazda 3 yıldızlı otel olduğu yazılarak, önemli özelliklerinin belirtildiği ve kesinleşen kıymet taktirine uygun olduğu görülmüştür. Satış ilanında satılacak taşınmazın, mahiyeti ve önemli vasıfları açıklanmış olmakla, bu haliyle taşınmaz satışlarında uygulanması gereken kanun hükmüne uygundur. Bu halde şikayetin reddi gerekir.

(2004 S. K. m. 114, 126)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, satış ilanında taşınmazın turizm deneme işletme belgesinin varlığı ve bu belgede yer alan bir takım özelliklerin belirtilmediği, satış ilanında belirtilmeyen 60 oda, 3 suit, 129 yatak, 170 kişilik lokanta, 235 kişilik toplantı salonu, 65 kişilik salon, Türk Hamamı, fitnes odası ve sauna ile turizm deneme işletme belgesinin ihaleye talebi önemli ölçüde etkileyecek mahiyette olduğu nedenleri ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Satış ilanının incelenmesinde, taşınmazda 3 yıldızlı otel olduğu yazılarak, önemli özelliklerinin belirtildiği ve kesinleşen kıymet taktirine uygun olduğu görülmüştür. Satış ilanında satılacak taşınmazın, mahiyeti ve önemli vasıfları açıklanmış olmakla, bu haliyle İİK. nun 126/son maddesi göndermesi ile taşınmaz satışlarında uygulanması gereken aynı Kanunun 114/2. maddesine uygundur.

O halde Mahkemece şikayetin reddi yerine açıklanan nedene dayalı olarak ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02.12.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.














T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/5816
Karar: 2007/7971
Karar Tarihi: 24.04.2007

ÖZET: İİK' nın 126. maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Olayda İcra Müdürlüğünün satış kararında Belediye ilanına karar verilmemiş ise de, daha sonra Belediye ilanı yapılması için ihale olunan taşınmazın satış ilanının Belediyede yapıldığı ve ilk ilan tarihi itibariyle yasanın aradığı sürenin dolmadığı görülmektedir. Bu eksiklik kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen nazara alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.


(2004 S. K. m. 114, 126)

Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İİK' nın 126. maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Anılan maddede artırma ilanının satıştan en az (1) ay önce yapılacağı belirtilmiştir. Açıklanan maddenin son fıkrası ile taşınmaz ihalelerinde uygulanması zorunlu olan 114. maddenin 2. fıkrası gereğince ilanın şekli, arttırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı İcra Müdürlüğünce tarafların menfaatine en uygun geleni nazara alınarak tayin olunur. Bu nedenle İcra Müdürlüğünce taşınmazın satışının Belediyede de ilanına karar verilmesi halinde, bu ilanın satış tarihinden en az (1) ay önce yapılması gerekir.

Somut olayda İcra Müdürlüğünün 26.12.2005 tarihli satış kararında Belediye ilanına karar verilmemiş ise de, daha sonra Belediye ilanı yapılması için yazı yazıldığı, 20.02.2006 tarihinde ihale olunan taşınmazın satış ilanının 09.02.2006 tarihinde Belediyede yapıldığı ve ilk ilan tarihi itibariyle yasanın aradığı (1) aylık sürenin dolmadığı görülmektedir. Bu eksiklik kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen nazara alınarak ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken anılan hususun göz ardı edilerek istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK' nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.












T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/9990
Karar: 2005/13350
Karar Tarihi: 16.06.2005

ÖZET: İhale edilen taşınmazın satış ilanının 30.09.2003 gününde belediyede ilan edildiği ve ilk ilan tarihi itibariyle kanunun aradığı bir aylık sürenin dolduğu görülmekle mahkemenin bu nedene dayalı ihale feshine karar vermesinde isabet bulunmamaktadır. Diğer fesih nedenlerinin incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 114, 126)

Dava: Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK. 126. maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne biçimde yapılacağını düzenlemiştir. Anılan maddede, artırmanın satıştan en az bir ay önce yapılacağı açıklanmıştır. Dairemizce de bu kural sapma göstermeksizin uygulanmaktadır. Açıklanan maddenin son fıkrası göndermesi ile taşınmaz ihalelerinde de uygulanması zorunlu olan 114. maddenin 2. fıkrası gereğince, ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce tarafların menfaatine en uygun geleni nazara alınarak tayin olunur. Bu sebeple icra müdürlüğünce taşınmazın satış ilanının belediyede de ilanına karar verilmesi ve bu ilanın birden fazla yapılması açıklanan kanun hükmü doğrultusunda yerleşmiş bir uygulamadır. Ne var ki yasada ilanın birden fazla yapılacağına ait bir zorunluluk olmadığından bu husustan amaçlananın, ilanın yöntemince ve yeterince yapılmasının sağlanmasına yönelik olduğu açıktır. Bu nedenledir ki dairemizce oluşturulan ve süreklilik arzeden son içtihatlarında belediye de yapılan satış ilanının ilk ilan tarihi esas alınarak ihale tarihi ile sözü edilen, ilan tarihi arasında bir aylık sürenin geçmiş olması yeterli görülmüştür.

Somut olayın incelenmesinde ise; 28.11.2003 gününde ihale edilen taşınmazın satış ilanının 30.09.2003 gününde belediyede ilan edildiği ve ilk ilan tarihi itibariyle kanunun aradığı bir aylık sürenin dolduğu görülmekle mahkemenin bu nedene dayalı ihale feshine karar vermesinde isabet bulunmamaktadır. Diğer fesih nedenlerinin incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/6001 Karar: 2005/7879 Karar Tarihi: 12.04.2005

ÖZET: 04.06.2004 tarihinde ihale olunan taşınmazın satış ilanının 29.04.2004 tarihinde belediyede ilan edildiği ve ilk ilan tarihi itibariyle yasanın aradığı bir aylık sürenin dolduğu görülmekle bu nedene dayalı ihalenin feshine karar verilemeyeceğinin gözetilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 114, 126, 134) (YİBK. 06.02.1984 T. 1983/7 E. 1984/3 K.)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 03.12.2004 tarih, 20188/25049 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK. nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi İcra Mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. İhalenin feshine ilişkin başvuru şikayet niteliğindedir ve başvuru harcına tabidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku 1990 Baskı - 1 Cilt, Sayfa 110).

Somut olayda borçlular 04.06.2004 tarihli dilekçe ile aynı tarihte yapılan ihalenin feshini istemişler ise de şikayetle ilgili başvuru harcı yatırmamışlardır. 6.2.1984 tarih ve 7/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre harca tabi davalarda dava harcın yatırıldığı tarihte açılmış sayılır. Bu durumda Mahkemece süresinde olmayan ihalenin feshine ilişkin şikayetin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Kabule göre de; İİK. 126. maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Anılan maddede, artırmanın satıştan en az bir ay önce yapılacağı açıklanmıştır. Dairemizce de bu kural sapma göstermeksizin uygulanmaktadır. Açıklanan maddenin son fıkrası göndermesi ile taşınmaz ihalelerinde de uygulanması zorunlu olan 114 maddenin 2. fıkrası gereğince, ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce tarafların menfaatine en uygun geleni nazara alınarak tayin olunur. Bu nedenle icra müdürlüğünce taşınmazın satış ilanının belediyede de ilanına karar verilmesi ve bu ilanın birden fazla yapılması açıklanan yasa hükmü doğrultusunda yerleşmiş bir uygulamadır. Ne var ki yasada ilanın birden fazla yapılacağına ilişkin bir zorunluluk olmadığından bu husustan amaçlananın, ilanın yöntemince ve yeterince yapılmasının sağlanmasına yönelik olduğu açıktır. Bu nedenledir ki dairemizce oluşturulan ve süreklilik arzeden son içtihatlarında belediye de yapılan satış ilanının ilk ilan tarihi esas alınarak ihale tarihi ile sözü edilen, ilan tarihi arasında bir aylık sürenin geçmiş olması yeterli görülmüştür.

Somut olayın incelenmesinde ise; 04.06.2004 tarihinde ihale olunan taşınmazın satış ilanının 29.04.2004 tarihinde belediyede ilan edildiği ve ilk ilan tarihi itibariyle yasanın aradığı bir aylık sürenin dolduğu görülmekle bu nedene dayalı ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir.

Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.12.2004 tarih ve 2004/20188-25049 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)





T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/15998
Karar: 2005/20531
Karar Tarihi: 21.10.2005

ÖZET: Somut olayda, satışa konu yer toplam ... TL. değerindeki otuz kırk yaşlarında antepfıstığı ve bağ bulanan susuz bir tarım arazisinden ibarettir. Bu nedenle de icra dosyasında yapılan ilamlar anılan maddeye uygun olduğu gibi belediye ilanının ilk ilan tarihi ile ihale tarihi arasında İcra ve İflas Kanunu’nun maddesinde belirtilen bir aylık süre geçtiği halde son ilan tarihinin esas alınarak bu nedenle de ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 114, 126)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK.nun 114/2 maddesi gereğince ilanın şekli, arttırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce tarafların menfaatine uygun alacak şekilde takdir ve tayin olunur. Her olayda, taşınmazın takdir olunan kıymeti ve niteliği gözetilerek satış memurunun ilanla ilgili kararı, hakimlikçe denetlenecek ve sonucuna göre bir karar verilecektir. Somut olayda, satışa konu yer toplam 31.600.000.000 TL. değerindeki 30-40 yaşlarında antepfıstığı ve bağ bulanan susuz bir tarım arazisinden ibarettir. Bu nedenle de icra dosyasında yapılan ilanlar anılan maddeye uygun olduğu gibi belediye ilanının ilk ilan tarihi ile ihale tarihi arasında İİK' nun 126. maddesinde belirtilen bir aylık süre geçtiği halde son ilan tarihinin esas alınarak bu nedenle de ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi



















T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/12773
Karar: 2003/15882
Karar Tarihi: 03.07.2003

ÖZET: Somut olayda dairenin satışı için mutlaka tirajı en yüksek 5 gazeteden birisinde ilan yapılması, satışı yapılan taşınmazın özellikleri nazara alındığında zorunlu değildir. İhale öncesi işlemlere dair kesin nitelikteki mercii kararlarının ihalenin feshi davası sırasında Yargıtay'ca denetlenmesi süreklilik arz eden uygulamalar gereğidir. Başkaca ihalenin feshi nedenleri bulunmamasına rağmen merciice somut olaya uygun şekilde takdir yetkisini kullanmayan icra müdürü kararına itibar edilmesi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 114)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı ve Alıcı vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar:

1- Alıcı Reşit vekilinin vekaletnamesindeki yetkiye dayalı olarak temyizden feragat ettiğinden adı geçene ait temyiz dilekçesinin reddine,

2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

İİK. nun 114.maddesinde ilanın şeklinin icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatlerine en uygun şekilde tayin edilmesi öngörülmüştür. İcra müdürünün sözü edilen takdir hakkını olaya uygun şekilde kullanılıp kullanılmadığının ihalenin feshi istendiğinde mercii hakimliğince ve Yargıtay'ca denetlenmesi gereklidir. Somut olayda muhammen bedeli 15.000.000.000 TL. olan 2 oda 1 salondan ibaret dairenin satışı için mutlaka tirajı en yüksek 5 gazeteden birisinde ilan yapılması, satışı yapılan taşınmazın özellikleri nazara alındığında zorunlu değildir. Gazete ilanının Türkiye'de münteşir gazetelerden birisi olan C Gazetesinde yapılması yeterlidir. İcra müdürünün takdir yetkisini ilgililerin menfaati ve taşınmazın özelliklerini nazara almayarak açıklanan şekilde kullanması doğru değildir. Nitekim alacaklı ihaleden önce bu hususta da şikayette bulunmuş ise de, şikayetin merciin kesin kararı ile reddedildiği görülmektedir. İhale öncesi işlemlere dair kesin nitelikteki mercii kararlarının ihalenin feshi davası sırasında Yargıtay'ca denetlenmesi süreklilik arzeden uygulamalar gereğidir. Başkaca ihalenin feshi nedenleri bulunmamasına rağmen merciice somut olaya uygun şekilde takdir yetkisini kullanmayan icra müdürü kararına itibar edilerek yazılı gerekçeyle sadece gazete ilanının yetersizliğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.