Değerli meslektaşım,

Bu konuda elimde içtihat bulunmamakla birlikte, konunun önemine binaen tartışmaya açılması için cevap yazıyorum.
Gerçekten çok ilginç bir dava söz konusu. Sonucunu buradan sizden öğrenmek hatta mümkünse karar örneklerini görmek isterim.

İpotek uygulaması yaptığım için konuyla ilgili kendi fikrimi de beyan etmek isterim.

Bankalar kredi kullandırdıkları müşterileri ile sözleşme yapmakta, işbu sözleşmenin tapu da ipotek olarak tescilinden sonra blokeli olarak müşterinin hesabına parayı aktarmaktadırlar. Blokajlı aktarma yapılmadığı için kesinlikle bankanın kusuru bulunmaktadır. Sonuçta banka tacirdir ve satış-ipotek işlemi dolayısıyla alıcıya kredi vermekte, bu krediyi satıcının hesabına aktarmak üzere blokeli olarak alıcının hesabında tutmalıdır. Teamül ve uygulama da fiili durum bu şekildedir. Ya da satış-ipotek işlemi sonrasında satıcıya teslim edilmek üzere blokeli çek düzenlenir.

Yerel Mahkemenin taraflar arasında sözleşme bulunmadığı yönündeki değerlendirmesi de bence hatalıdır. Taraflar arasında her zaman sözleşme ile hukuki ilişki kurulacağı yönünde bir mecburiyet de yoktur. Tacir kusurlu( haksız) fiili nedeniyle üçüncü kişilere vermiş olduğu zararlardan sorumludur diye düşünüyorum.

Tabiki değerli üstadlarımızın görüşleri de önem arz ediyor.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=33547 daha önce de benzer nitelikte bir konu açılmış
Saygılarımla