19-11-2012, 20:32
|
#15
|
|
• Yağma suçunun oluşabilmesi için mağdur sanık tarafından kendisine yöneltilen cebir veya tehdit nedeniyle suça konu malı teslim etmeli veya suça konu malın kendisinden alınmasına karşı koyamamalıdır. Sanık tarafından mağdura yöneltilen tehdit ve cebir mağdurda malı teslim etmeye veya alınmasına karşı koymamaya yeter derecede olmalıdır. Savet sanık tarafından kullanılan cebir ve tehdit malı teslime veya alınmasına engel olmamaya veter derecede mağdur da korku ve kaygı uyandırmamış ise vağma sucu oluşmayacaktır.
Yağma suçuna teşebbüs mümkündür. Yağma suçunun tamamlanma anı malın zilyedin tasarrufundan çıktığı an olduğundan bu ana kadar cebir şiddet ve tehdit varsa fakat mal fail tarafından alınmak istenmesine rağmen herhangi bir nedenle alınamamışa fiil teşebbüs aşamasında kalmış demektir. (TCK. m.35)
Yargıtay 6. CD 2005/14968E. 2006/3431 İçtihat
“Yağma suçundan sanık ve tutuklu X hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin (Trabzon Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.07.2005 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından onama isteyen 20.10.2005 tarihli tebliğname ile 07.11.2005 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan elverişli ve hukuka uygun kanıtlara, Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suç tarihi itibariyle lehe yasanın belirlenmesinde ve Özellikle olay tarihinde elinde bir bıçak olduğu halde yakmanın evine giren ve onunla yüz yüze gelen sanığın bıçağı doğrultup yakınana hitaben "bana 10 milyon lira para vereceksin" diyerek tehdit etmesi ve yakınanın da çantasından 20 milyon lira çıkarıp vermesi ve bu parayı alan sanığın başkaca bir istekte bulunmadan ve başka bir eşyaya da dokunmadan evden ayrılıp gitmesi ve "kastını sadece 10 milyon lira paraya özgülemiş olması" karşısında 5237 sayılı TCK.nun 149/1-a-d-son madde ve fıkralarıyla belirlenen cezasından aynı Yasanın 150/2. maddesiyle indirim yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla, sanık x savunmanının temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddiyle, hakkındaki usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğname gibi (ONANMASINA), 06.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
|