Mesajı Okuyun
Old 14-11-2012, 17:53   #32
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Sanırım Suat beyin biraz desteğe ihtiyacı var


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/10788

K. 2011/10793

T. 11.4.2011

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI (Kısmen Reddedilen Miktar B.K.'nun 43,44, 161/Son ve 325/Son Md.lerinin Uygulanmasından Kaynaklanan İndirimler Sebebiyle Reddine Karar Verilen Miktar İçin Kendisini Vekille Temsil Ettirmiş Olsa da Davalı Yararına Vekalet Ücreti Takdir Edilemeyeceği)

• VEKALET ÜCRETİ (İhbar Ve Kıdem Tazminatı - Kısmen Reddedilen Miktar B.K.'nun 43,44, 161/Son ve 325/Son Md.lerinin Uygulanmasından Kaynaklanan İndirimler Sebebiyle Reddine Karar Verilen Miktar İçin Kendisini Vekille Temsil Ettirmiş Olsa da Davalı Yararına Takdir Edilemeyeceği)

• TAKDİRİ İNDİRİM (Taktiri İndirim Sonucu Reddedilen Miktar Nedeni İle Vekalet Ücretine Hükmedilmeyeceğine İlişkin İlke Kararına Uygun Oluşu Nedeni İle Taktiri İndirim Sonucu Reddedilen Miktar Üzerinden Davalı Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilemeyeceği)

• FAİZ İSTEMİ (Davacının Islah Dilekçesinde Islah İle Artırdığı Miktarlar İçin Faiz Talebi Olmadığı Halde Islah İle Artırılan Miktarlara da Faiz Yürütülerek Talebin Aşılması ve Hükmedilen Alacakların Net Mi Yoksa Brüt Mü Olduklarının Hükümde Belirtilmemesinin İnfazda Karışıklığa Yol Açacağı)

818/m.43,44,161/son,325/son

ÖZET : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Kısmen reddedilen miktar B.K.'nun 43,44, 161/son ve 325/son maddelerinin uygulanmasından kaynaklanan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar için kendisini vekille temsil ettirmiş olsa da davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemez.

Davanın kısmen kabul edildiği, reddedilen miktarın "fazla mesai ücretindeki taktiri indirimden" kaynaklandığı, Dairemizin "taktiri indirim sonucu reddedilen miktar nedeni ile vekalet ücretine hükmedilmeyeceğine"ilişkin ilke kararına uygun oluşu nedeni ile taktiri indirim sonucu reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmuştur.

Davacının ıslah dilekçesinde ıslah ile artırdığı miktarlar için faiz talebi olmadığı halde ıslah ile artırılan miktarlara da faiz yürütülerek talebin aşılması ve hükmedilen alacakların net mi, yoksa brüt mü olduklarının hükümde belirtilmemesinin infazda karışıklığa yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmez.

DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Erdoğan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, Gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1-) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-) H.U.M.K.'nun 389 maddesine göre hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Bu sebeple davaların birleştirilmesi durumunda, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması sebebiyle hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.

Yasal, hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeni ile davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği önem kazanmaktadır. Dairemiz kararlarında fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle davalı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği ifade edilmişse de (Yargıtay 9. HD. 11.2.2010 gün 2008/ 17722 E, 2010/ 3192 K.) işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla davaya konu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilenememektedir. Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekalet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş ve her türlü indirimden kaynaklanan red sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsiz sonuçlara yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim sebebiyle red vekalet ücretine hükmedilmekte ancak B.K.nun 325/son, 161/son maddeleri ile 43 ve 44. maddelerine göre ve yine 5953 Sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine karar verilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açmaktadır. Konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.

Kısmen reddedilen miktar B.K.'nun 43,44, 161/son ve 325/son maddelerinin uygulanmasından kaynaklanan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar için kendisini vekille temsil ettirmiş olsa da davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemez.

Davanın kısmen kabul edildiği, reddedilen miktarın "fazla mesai ücretindeki taktiri indirimden" kaynaklandığı, Dairemizin "taktiri indirim sonucu reddedilen miktar nedeni ile vekalet ücretine hükmedilmeyeceğine"ilişkin ilke kararına uygun oluşu nedeni ile taktiri indirim sonucu reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmuştur.

3-) Davacının hak ettiği kıdem tazminatının 2.039,46TL.olmasına rağmen 2.839,46TL.kıdem tazminatına hükmedilmesi sonucu talebin aşılması,

4-) Davacının ıslah dilekçesinde ıslah ile artırdığı miktarlar için faiz talebi olmadığı halde ıslah ile artırılan miktarlara da faiz yürütülerek talebin aşılması,

5-) Hükmedilen alacakların net mi, yoksa brüt mü olduklarının hükümde belirtilmemesinin infazda karışıklığa yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın H.U.M.K.nun 436/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Hüküm fıkrasının tamamen çıkartılarak yerine;

1-) Davanın kısmen kabulü ile,

a-)2.039,46 YTL.net kıdem tazminatından;

400,00 YTL.sinin fesih tarihi olan 21.9.2007 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, 1.639,46 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

b-)1.226,32 YTL.net ihbar tazminatından;

300,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

926,32 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

c-)420,00 YTL.net ücret alacağından;

100,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

320,00 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

d-)4.549,62 YTL.net fazla çalışma ücreti alacağından;

100,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

4.449,62 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

e-)280,00 YTL.net yıllık ücretli izin alacağından;

100,00 YTL.sinin temerrüt tarihi olan 9.10.2007 tarihinden itibaren,

180,00 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,

f-)147,46 YTL.net bayram-genel tatil ücreti alacağından;

100,00 YTL.sinin dava tarihi olan 11.10.2007 tarihinden itibaren,

47,46 YTL.sinin ıslah sırasında faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının fazla çalışma ücretine ilişkin fazla talebinin reddine,

2-) Davacı Vekille temsil edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihindeki AAÜT. uyarınca hesaplanan 1.039,53 YTL. nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

3-) Davacının yaptığı toplam 159,40 YTL.yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

4-) Davacının yatırdığı toplam 173,10 YTL.harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

5-) Hükmedilen miktar üzerinden alınması gereken 467,78 YTL.karar-ilam harcından davacının yatırdığı 14,90 YTL.peşin harç ile 132,90 YTL.ıslah harcı toplamı 147,80 YTL.sinin mahsubu ile bakiye 319,98 YTL.karar-ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına," hükmü yazılarak kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda belirtilen temyiz harcının davalıdan tahsiline, davalıdan fazla tahsil edilen 43,22TL.bakiye karar harcının istenmesi halinde davalıya iadesine, 11.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

-------------------------------------------

Sayın Yılmazkan'ın eklediği kararlarda kararın brüt üzerinden verilmesinin yanlış olduğu yönünde bir temyiz gerekçesi ile temyiz edildiğini düşünmüyorum. Temyiz gerekçesine göre Yargıtay inceleme yapmış ve onamış olabilir.

Görüldüğü üzere Yargıtay düzelterek onadığı mahkeme kararında alacakları net olarak hükme bağlamış, infazda tereddüt oluşturmaktan kaçınmıştır. Mahkemelerce verilecek kararların da infazda tereddüte yer vermemek adına net olarak kabul edilmesi yönündeki yaklaşıma katılıyorum. Saygılar.