Mesajı Okuyun
Old 13-11-2012, 12:57   #8
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Engin Bey;

İşveren, işçiye hukuka aykırı bir talimat verdiyse ve işçi bu talimata uyduysa, uymaması gerekirdi. Bizde teşbite hata olmaz gibi, bir de elçiye zeval olmaz diye bir söz vardır. İşverenin aldığı kararı tebliğ eden bir başka işçiye husumet beslenmesi, benim bakış açıma göre hayatın olağan akışına aykırıdır. Elbette ki somut olayın özelliklerini bilmiyorum ve genel geçer bir kural olduğunu iddia etmiyorum ifadelerimin. Ancak -yine tabiri caizse- "kraldan çok kralcı" olan birinin, tahrikkar sözlerle vs bir fesih bildirimi yapmış olması ihtimalinde de, işin gereğinden bahsedilememesi gerekir düşüncesindeyim.
Bana göreyse hayatın olağan akışına son derece uygun bir durumdur. Örneğin; "sen patrona bu şekilde söylemeseydin, senin bizi işten çıkarmanı onaylamazdı, sen kendisini yanılttın ve bizi ekmeğimizden ettin" şeklindeki bir yaklaşımın olması ihtimali az ihtimal değildir.

İşten çıkaran ve hayatını kaybeden işçinin kraldan çok kralcı davranıp davranmadığı hususu ise, kendisine koşulsuz işten çıkarma yetkisi verilmiş ise mümkün olabilecek bir durumdur ve koşulsuz yetkisi olmayıp işverenin onayının gerektiği bir işten çıkarma söz konusu ise kraldan çok kralcı olarak değerlendirilmesi de doğru olmayacaktır.

Elbette ki sayın soru sahibinin vermiş olduğu bilgiler başlı başına konu hakkında kesin bir yargıya varmamızı sağlayacak boyutta değildir ancak şahıs, diğer işçileri işten çıkardığı için öldürülmüş ise burada işvereni ilgilendirecek ve hukuken -cezaen mümkün değil- sorumlu kılacak bir illiyet bağının olduğu konusunda tereddüt etmemek gerektiği inancındayım.