|
Alıntı: |
|
|
|
|
Yazan Av.Ömeroğlu |
|
|
|
|
|
|
|
Bir konuyu araştırırken kendimi bu enfes tartışmanın ortasında buldum ve soluksuz tüm mesajları okumaya çalıştım.Konuyla dolaylı olarak ilgili olduğu için (açılan yeni konular çoğu zaman daha çok ilgi gördüğü halde) sorumu buraya eklemeyi ve tartışmayı uygun gördüm.Kiralayanın malik olmadığı haller ve malikin ölümü halinde mirasçıların durumu:
A'nın üç mirasçısı B,C ve D mevcuttur. A ölmeden önce mirasçılarından B,-A'nın bilgisi dahilinde veya değil burası bilinmiyor- tapuda A adına kayıtlı yeri K'ye kiralıyor.Kira sözleşmesinde kiralayan B olarak gözüküyor.Kısa bir süre sonra A ölüyor,K kiraları B'ye ödemeye devam ediyor.Mirasçılardan C,kiracı K'ya kendisinin taşınmazda mirasçı olduğunu ve kendi hissesine düşen bedelleri artık kendisine ödemesini ihtar ediyor.İhtara aldırmayan K ise B'ye ödeme yapmaya devam ediyor.
Şimdi sorular:
1)K'nın davranışı hukuken yerinde midir?C'nin ihtarın tebliğinden itibaren sonraki hissesine düşen kiralarla ilgili açacağı davada,K'nın ben burayı B'den kiraladım,taşınmazın maliki, mirasçılar arasındaki hukuki ilişkiler vs. beni ilgilendirmiyor,ben kira kontratı gereği ödemelerimi kiralayana muntazam olarak yaptım savunması itibar görür mü?Yoksa C'ye tekrar ödeme yapmaya mahkum olur mu?
2)Mirasçılar C ve D'nin, B'ye karşı, murisin ölümünden bu yana tahsil ettiği ve uhdesinde tuttuğu miras hisseleri oranındaki kiralarla ilgili olarak yönelteceği davanın akıbeti ne olur?
|
|
|
|
|
|
1-K'nın davranışı hukuken yerindedir. C'ye mükerrer ödeme yapması sözkonusu değildir.Çünkü C'nin tek başına icra takibi yapması mümkün değildir.
2- Hissesini tahsil edemeyen mirasçı dava açarsa, tabii ki lehine sonuçlanacaktır.