Mesajı Okuyun
Old 11-02-2007, 10:50   #17
Av. Ramazan Çakmakcı

 
Varsayılan Kazanılmış haklarımız konusunda tartışmaya girilmemelidir.

Bu taslak Avukatlık Kanununda ve diğer tüm kanunlarda yeralan ve yüzyıllardır süren mücadeleler neticesinde verilerek kazanılan temel savunma ve avukatlık haklarımızı ve avukatlık ünvanımızda somutlaşan temel mesleki kimliğimize ağır bir saldırıdır.
Bu taslak ile kamu avukatına veya özel şirket veya firma avukatlarına dokunulmuyor. Bu taslağın hedef aldığı kitle avukatlar yanında çalışan avukatlarıdır. Taslağın bu açıdan iyi okunması gerekmektedir.
Taslak onbinlerce avukatın milyonlarca müvekkili ile olan vekalet ilişkisini ortadan kaldırmakta, avukatlık ünvanını elinden almakta ve seçme ve seçilme haklarına engel olmaktadır.
Avukatlık Kanununun getirdiği tüm haklardan mahrum kalınacağı gibi avukatların kendi örgütü ile de bağları koparılmaktadır. Örgütlü bir hukuk kurumu olan baroların da bu şekilde güçleri azaltılarak, içeriği hak arama özgürlüğünden ziyade işadamları derneği görünümüne sokulmaya çalışılmaktadır.
Taslağın diğer hükümleri yabancı avukatlık bürolarına sağlanan imkanlar, Baroların ücret sözleşmeleri konusundaki konumları vb. hususlarda ayrı ayrı eleştirilebilir.
Ancak benim görüşüm; taslak hakkında Barolarca görüş bildirilmemesi ve topyekün reddedilerek geri çevrilmesi yönündedir. Zira bu taslak hakkında görüş yazmak, maddeler üzerine fikir beyan etmek taslaktaki görüşlerin meşrulaştırılmasına yol açabilecektir.
Kazanılmış haklarımız hususunda tartışmaya girilmemelidir.
Taslak ile hukuk fakültesinde aldığımız eğitimimiz, yıllardır kazandığımız ve tanındığımız avukatlık birikimimiz ve ünvanımız silinmeye çalışılmaktadır.
Avukatlık Kanunu 112. maddesine göre ücret ve huzur hakkı alan TBB yönetiminin bu nedenle mi taslakta kamu avukatları veya özel şirket avukatlarını diğer ücretli avukatlardan ayrı tuttuğu sorgulanmalıdır.
Yıllardır kazanılan mesleki birikimlerimiz, sosyal çevremizle olan ilişkilerimiz, adli idari vb. tüm merciler nezdindeki konumumuz bu taslak ile küçümsenmektedir.
Avukat; işini bilen müvekkilini bulan, parası olan, adam çalıştıran biri olarak tanımlanmakta ve mesleki kimliğimizin içi boşaltılmaktadır.
Bu taslak doğrudan işveren avukatlar lehine düzenlenmiş ayrımcı bir taslaktır. İş hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukukunun tanıdığı hiçbir temel işçi hakkı dahi avukat yanında çalışan avukata tanınmamaktadır.
Taslak kanunlaşırsa ücretli avukatlar kime neyi nasıl anlatacaklardır. Eşlerine çocuklarına mahallesindeki bakkala, adliyedeki mübaşire, polise, gardiyana ne diyecektir. Avukattım artık şimdi değilim mi diyecektir.
Cezaevlerinde, karakollarda, adliyelerde ve hayatın diğer tüm alanlarında yaşanan milyonlarca hukuksuzluğa karşı çıkan onbinlerce avukatın elinden yetkileri neden alınmak istemektedir. Hak arama özgürlüğünün kazanılmış mevzilerinden onbinlerce avukatı saf dışı bırakılmasına yönelik düşüncelerin kendi örgütümüz tarafından dile getirmesi dehşet vericidir.
Saygılarımla