Mesajı Okuyun
Old 03-11-2012, 17:48   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin

"DUYURU"nun uygulama koşulu....

1) BORÇLU ile TAŞINMAZ Malikinin AYNI KİŞİ OLMADIĞI durumlar

ile

2) İpotek klozunda (sözleşmesinde) KEFALETE İLİŞKİN HÜKÜMLER ( TBK.m.581)BULUNMASI halidir,

denilebilir mi?

Evet ise...

TBK.m.581 kapsamına girmeyen bir ipotek ?


Sayın Metin,

Bildiğiniz ve belirttiğiniz gibi bankalar ve sair kredi kuruluşları, kredi borçlusu lehinde ipotek veren kişiyi, ipotekle sınırlı olmaksızın aynı zamanda borçlunun tüm borçlarından da sorumlu tutmak amacıyla, ipotek sözleşmesine "kefil", "Müteselsil kefil" veya "Müşterek borçlu" gibi ibareler ekleyerek, ipotek yükümlüsünü asıl borçtan da sorumlu tutma yoluna gidebilmektedirler.

TBK'nunda, eşin, bir başkası lehine "kişisel güvenceler" verdiği durumlar için eşinin rızasını şart koştuğu günümüzde, uygulamada sıkıntılar oluşmaması için sözkonusu duyurunun yapıldığı anlaşılmaktadır. Duyurudan çıkan sonuç, sanki "ayni güvence" olan ipotek'in tek başına, "kişisel güvence" olarak zikredilen TBK hükmü kapsamında sayılmayacağı ve diğer eşin rızasına gerek olmayacağı gibi anlaşılmakta ise de, isabetle kuşkulandığınız gibi kişisel güvence için eşin rızasını arayıp, daha güçlü teminat sağlayan ipotek için eşin rızasını aramamak tuhaf durmaktadır. Kanaatimce kişisel güvence için eşin rızası arandığı bir durumda, bundan çok daha kesin ayni güvence içeren ipotek güvencesi için eşin rızasının aranması evleviyetle gereklidir. Bu bakımdan TBK.603'de yer alan "kişisel güvence verilmesine ilişkin... diğer sözleşmeler" ibaresini, "güvence verilmesine ilişkin... diğer sözleşmeler" şeklinde anlamak doğru olur.

Başka deyişle belirttiğiniz gibi ipotek sözkonusu ise, eşin rızasının aranmayacağı bir hal TBK.581 karşısında düşünülemez.