Mesajı Okuyun
Old 10-10-2002, 22:20   #11
Admin

 
Varsayılan

Anayasa Hukuku doktrinini incelediğimizde bu "geçmişe yürümeme" ve "kazanılmış hak" kavramlarının çok farklı yorumlandığını ve çok özel durumlar için geçerli olduğunu görüyoruz. Burada kastedilen kanun yürürlükte iken yapılan işlemlerin geçerli olacağına ilişkin, yoksa Yargıtay'ın zoraki yorumladığı üzere kanunun getirdiği düzenlemenin ilelebet hukuki sonuç doğurması anlamında değil. Zaten Yargıtay'ın yorumunun tek bir sonucu var: Anayasa Mahkemesinin hükümsüz kalması. Yargıtay'ın yorumunu bir defa benimserseniz, Anayasa Mahkemesi'nin fiilen işe yaracağı hiçbir örnek bulamazsanız. Kanun iptal edilse bile hükümleri birileri hakkında "kazanılmış hak oluşturduğundan" ilelebet kanun uygulanır. O zaman Anayasa Mahkemesi ne işe yarıyor anlayan beri gelsin..

Ancak dediğim gibi bu olayın üzerinde durulacak asıl tarafı hukuki tarafı değil. Bu saçma sapan mantık hakkında yapılacak "bilimsel" yorumlara yazık..

Burada benim için asıl üzüntü kaynağı konu sayın Devlet Bakanının "ağzından kaçırdığı" ifadeler yani bu hukuki yorumun dayanak noktasıdır.