Mesajı Okuyun
Old 17-10-2012, 11:43   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan durgunlu
Görüş farklılığının "kesinleşme" mefhumundan kaynaklandığı sabit.
Ancak olayda "haklı istifa" varsa "kesinleşme" beklenmeksizin işlemlere başlanabileceğini savunuyorum. İstifa edildikten sonra, yasal sürenin geçmesini müteakip, icra takibi veya dava açılabileceğini savunuyorum.
Olası bir itiraz veya savunmada; mahkemenin inceleyeceği nokta: İstifanın haklı olup olmadığıdır.
Ücretin ödenmemesinin de "haklı istifa" sayılacağını savunuyorum.

Ücretin ödenmemiş olmasının haklı neden olabilmesi için, taraflar arasında ücretin ödenme tarihinin yazılı olarak tespit edilmiş olması ve bu vadeye uyulmamış olması gerekir.

Taraflar arasında ücretin ödenme şekli ve zamanı konusunda özel bir sözleşme yoksa kanun hükümleri uygulanır. Bu konudaki özel düzenleme Avukatlık kanununda yer aldığından Borçlar kanununun genel nitelikteki hükmü değil, avukatlık kanununun özel nitelikteki hükmü olan 171. madde uygulanmalıdır kanaatindeyim.

Avukatlık kanununda masrafların öncelikle ödenmesi için hüküm olmasına rağmen, ücretin ne zaman ödeneceği açıkça belirtilmemiştir. Keza özel nitelikteki avukatlık kanununda hüküm olmadığı durmlarda uygulanması gereken genel nitelikteki Borçlar Kanununun vekalet akdine dair hükümlerinde de ücretin ne zaman ödeneceğine dair bir açık hüküm yoktur. Sadece Av. K. 175. maddede taraflarca peşin ücret kararlaştırılmış ise, bu peşinat ödenmedikçe avukatın işi yapmaya zorlanamayacağı açıkça vurgulanmış olmakla, peşin ödeme kararlaştırılmadığı sürece ve ayrıca ödeme vadeleri de açıkça sözleşme ile ortaya konulmadıkça, Av.K.171. maddesi uyarınca işin bitiminde avukatın ücrete hak kazanacağı açıktır.