16-10-2012, 15:47
|
#4
|
|
BELKİ BU KARAR İŞİNİZİ GÖRÜR, CEZA DAVASI HUKUK HAKİMİNİ BAĞLAMADIĞINA İLİŞKİN ; YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2011/19-639
K. 2012/30
T. 1.2.2012
Az yukarda da açıklandığı üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesin bir
mahkumiyet anlamında değildir. Bu sebeple ortada ceza hukuku anlamında kesinleşmiş bir
mahkumiyet hükmü bulunmadığından B.K.nun 53 üncü maddesi uyarınca hukuk hakimini
bağlamayacaktır.
Aksi düşünüldüğü takdirde beş yıllık deneme süresi içinde bir suç işlendiğinde mahkemece
hüküm açıklanacak ve temyiz hakkı doğacak; şayet yapılan temyiz incelemesinde ceza
mahkemesi kararı bozulursa hukuk mahkemesinin kararının da dayanağı ortadan kalkacak ve
yargılamanın yenilenmesi gündeme gelecektir. Bu durum ise adalete olan güven ve saygıyı
zedeleyecektir.
Diğer taraftan, beş yıllık denetim süresi bittikten sonra menfi tespit davası açıldığında ortada
ceza mahkemesi kararı bulunmadığından B.K.nun 53 üncü maddesi uyarınca hukuk hakimini
bağlayıcı bir karardan da söz edilemeyecektir. Aksine, hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararının hukuk hakimini bağlayacağı kabul edildiğinde hukuk hakimince
verilecek karar davanın beş yıllık deneme süresi içinde ve sözü edilen süre bittikten sonra
açılması veya kararın sözü edilen süre bittikten sonra verilmesi hallerinde farklı farklı hukuki
sonuçlara ulaşılacaktır. Daha da ötesi, bir olayda birden fazla sorumlu olup da, bunlardan biri
hakkında beş yıllık süre içinde, diğeri hakkında beş yıllık süre geçtikten sonra hukuk
mahkemesinde dava açılması halinde her iki davalı hakkında da aynı olay sebebiyle farklı
kararlar verilebilecektir ki, bu durum adalete olan güveni sarsacaktır.
Sonuç olarak maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması
kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının
kabulü gerekir.
Yerel Mahkemenin, aynı hususlara işaretle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının
hukuk hakimini bağlamayacağına dair direnmesi yerindedir.
Ne var ki, davacı vekilinin işin esasına dair diğer temyiz itirazları Özel Dairesince
incelenmediğinden, dosyanın bu yönde inceleme yapılmak üzere Özel Dairesine gönderilmesi
gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle direnme kararı yerinde olup, davacı vekilinin işin
esasına dair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. hukuk dairesine
gönderilmesine, 1.2.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
|