Mesajı Okuyun
Old 08-02-2007, 17:00   #2
mustafaaladag

 
Varsayılan Trafik kazası tazminat davası

Herşeyden önce kazaya karışan araç müvekkiliniz şirkete ait olduğu için işlten sıfatıyla müvekkiliniz şirket sorumludur. Bu sorumluluk ancak müvekkiliniz şirkete ait aracın sürücüsünün kusursuz olması halinde ortadan kalkar. Bunun dışında mümkün değildir. Öte yandan müvekkiliniz şirket B.K 55 gereği adam çalıştıranın sorumluluğu nedeniyle sorumludur. İşverenin görevlendirip görevlendirmemesinin bu olayda bir etkisi yoktur. O husus ancak iş kazası halinde işçinin talimatsız olarak bir iş yaparken kendisinin kazaya uğraması nedeniyle ortaya çıkan durumlarda ileri sürülebilir.
Müvekkiliniz yapmış olduğu sağlık harcamalarının sigorta şirketince ödenmemesi yasal değildir. Bu hususa ilişkin olarak sigorta şirketine dava açmanızı öneririm. Tabi müvekkiliniz ilgili sigorta şirketini ibra etmemişse.

Destekten yoksun kalma tazminatına gelince;
1-Ölen 38 yaşında olduğuna göre 60 yaşına kadar aktif çalışma süresinin olduğu ve 22 yıl boyunca çalışıp gelir elde edeceği, bu gelirin yaklaşık %70'i cıvarında eşi ve çocuklarına destek olacağı kabul edilir. Bu durum karşısında ölenin mesleği ve kazanç durumu önem arz eder. Eğer asgari ücretle çalışan biri ise ortaya çıkacak rakam 403*12*22*70% olacaktır. Yalnız %70'lik oran olaydan olaya değişiklik göstermektedir. Ayrıca çocuklara 18 yaşına kadar değil 2006 yılında 21.H.D. tarafından verilen bir karar gereği 25 yaşına kadar destek hesaplaması yapılacaktır. kadının yaşı yeniden evlenme olasılığı dikkate alınacaktır. Müvekkiliniz için bir indirime gidilebilmesi için kusur durumu netleşmeli. Keşke 50 bin ytl ile dosyayı kapatsaydınız. Yine davacı tarafın sizin trafik sigortanızdan 57.500-YTL alma hakkı var. kendi aracının trafik sigortasından da aynı şekillde tazminat alabilir. Ama karşı tarafın sigortasından dolayı yapılan ödeme size rücu edilir. Böyle bir dosyada nerden bakarsanız bakın 30-40 milyardan aşağı manevi tazminat çıkmaz çıkmamalı da. Zira yargıtayın son kararları manevi tazminatın caydırıcı olması gerekliliği hususu ciddi anlamda öne çıkarılmakta.

2-Ölen kişi SSK'lı ise ve toplam 900 gün prim ödenmişse bu durumda eşi ve çocuklarına ölüm aylığı bağlanır. Bunun peşin sermaye değeri müvekkilinize rücu edilmez. Ancak olay iş kazası ise(Ölen açısından iş kazası olması mesela arabayla gezerek satıcılık yapan bir şirketin elemanı olduğu kabul edildiğinde yolda da meydana gelen kaza iş kazası sayılır diye düşünüyorum) ölen açısından bağlanan iş kazası aylığı müvekkilinize kusuru oranında rücu edilir. SSK'nın müdahil edilmesi gerekmez.
3- İşverenin ödeyeceği tazminat bedelinin tamamını (kusuru oranında)işçisine rücu etmesi mümkün ancak işçinin ekonomik durumu uygun değilse pratikte edemez.