Mesajı Okuyun
Old 08-10-2012, 11:45   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Katkı

Nevra hanımın görüşü sanıyorum Yargıtay'ın aşağıda yer alan kıyas yoluyla alacağın temlikinin uygulanabileceğine dair kararına da uygun.

---

Y14HD
Esas : 2001/7306
Karar : 2001/7991
Tarih : 16.11.2001
ALACAĞIN TEMLİKİ
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
TAPU İPTALİ VE TESCİL
BK.162
Yükleniciden temellük edilen hakkın, dava yoluyla arsa sahibine karşı ileri sürülmesi halinde mahkemece yapılacak iş, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edim borcunu tam olarak yerine getirip getirmediğini araştırmaktır; bina sözleşmeye uygun olarak tamamlanmışsa tescil kararı verilmelidir. Ancak eksik bırakılan iş varsa, bu eksiklikde pek az ve arsa sahibi tarafından katlanılacak boyutta olduğu taktirde, bu eksikliğin yüklenici ya da halefi olan davacı tarafından tamamlanması olanağı tanınmalıdır. Eksiklik fiilen tamamlanmasa bile, saptanacak bedelin ödenmesi halinde kişisel hakkın doğduğu kabul edilmeli ve tescil hükmü kurulmalıdır.
DAVA VE KARAR:
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 2.5.2000 ve 29.6.2000 gününde verilen dilekçeler ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.5.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İlyas vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ KARARI:
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine ve özellikle de delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı İlyas `in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kişisel hakkın dayanağı ise, arsa sahibi ile yüklenici arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bu sözleşmede edimi karşılığı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün ondan, alacağın temliki hükümlerine göre satın alınmasıdır.

Kural olarak, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Sözleşmenin taraflarından arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek, yüklenici edimini yerine getirdiğinde edimi karşılığı kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu devretmekle yükümlüdür. Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin edim borcu ise, sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmektir.

Kat karşılığı inşaat sözleşmelerin de yükleniciye bırakılan bağımsız bölümler üzerinde yüklenici kişisel hak sahibidir ve bu hakkını ancak edimini yerine getirdiğinde kazanır, bir başka anlatımla bu kişisel hakkını edimini tam olarak yerine getirmesi koşuluyla arsa sahibine karşı ileri sürebilir. Ancak, sözleşmeden kaynaklanan bu kişisel hakkın üçüncü kişilere devredilmesi de mümkündür. Bu gibi hallerde Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümleri kıyasen uygulanır. Anılan hükümler uyarınca borçlunun onayı aranmaksızın, yazılı olması koşuluyla alacak üçüncü kişilere devredebilir. Devredilen alacak, sözleşme anında mevcut olabileceği gibi ilerde doğması muhtemel bir alacak ya da şarta bağlı alacak olabilir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin alacağı, edimini tam olarak yerine getirmesi halinde doğacak olan bir alacaktır ve temliki mümkündür. Yazılı sözleşme ile bu hakkı temellük eden kişi, yüklenicinin edimini yerine getirmesi halinde ona tapuyu devretmekle yükümlü borçlu arsa sahibine karşı temellük ettiği hakkı ileri sürebilir.

Yükleniciden temellük edilen hakkın, dava yoluyla arsa sahibine karşı ileri sürülmesi halinde de mahkemece yapılacak iş kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edim borcunu tam olarak yerine getirip getirmediğini araştırmaktır. Bina sözleşmeye uygun olarak tamamlanmışsa tescil kararı verilmelidir. Ancak, eksik bırakılan iş var ise, bu eksiklikte pek az ve arsa sahibi tarafından katlanılacak boyutta olduğu takdirde, yüklenicinin edim borcunu tamamen yerine getirmediği sonucunu doğuracak aksi düşünce iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından, bu eksikliğin yüklenici yada halefi olan davacı tarafından da tamamlanması olanağı tanınmalıdır. Eksiklik fiilen tamamlanmasa bile saptanacak bedelin ödenmesi halinde kişisel hakkın doğduğu kabul edilmeli ve tescil hükmü kurulmalıdır.

Somut olayda davacı, usulüne uygun olarak yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını devralmıştır. Taşınmaz basında yapılan keşifte binanın tamamlandığı ve kullanılmakta olduğu da belirlenmiştir. Ancak; yüklenici sözleşmeye uygun olarak binayı tamamlamasına rağmen, yine sözleşmeye göre yükümlendiği iskan ruhsatını alma borcunu yerine getirmemiştir. Bu durumda edimin tam olarak yerine getirildiğinin kabulü mümkün değildir. Sözleşme koşullarına göre fiili ve hukuki bitmişlik birlikte aranmalıdır. Mahkemece, iskan ruhsatının alınmadığı gözetilerek davacıya bu eksikliği giderme olanağı tanınmalı sonucuna göre hüküm kurulması yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.
Y14HD 16.11.2001 E.2001/7306 - K.2001/7991