Sayın üstatlarım;

Bizim davacı tarafı temsil ettiğimiz bir tapu iptali ve tescil davasında, Yerel Mahkeme davamızın kabulüne karar verdi. Tabi lehimize bir vekalet ücretine de hükmedildi. Davalı taraf, temyiz aşamasında, maddi durumlarının olmadığından bahisle adli yardım talebinde bulunsa da Yerel Mahkeme'ce bu talepleri reddedildi. Bunun üzerine temyiz süresinin son gününde bir şekilde temyiz harcını bularak yatırdılar ve dosyayı temyize gönderdiler. Yargıtay, usuli bir kaç eksiklik nedeniyle dosya hakkında bozma kararı verdi fakat henüz karar Yerel Mahkeme'ye ulaşmadı. Bozma nedeni, yukarıda da değindiğim üzere, esas ile ilgili değil ancak usuli eksikliklerin giderilmesi ile ilgili. Şahsi kanaatimce, Yerel Mahkeme usuli eksiklikleri giderdikten sonra davamızı tekrar kabul edecek ve hatta lehimize daha yüksek bir vekalet ücretine hükmedecek.

Sormak istediğim husus şu;

Davalıların adli yardım başvurusunda sundukları belgelerden anladığımız kadarı ile herhangi bir mal varlıkları bulunmamakta. Neredeyse müflis konumundalar. Vekalet ücretimizi tahsil edebilmek amacı ile her ne kadar Yerel Mahkeme kararı kesinleşmemiş olsa da ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yahut normal haciz gibi bir yol izleyebilir miyim? Benim aklıma ihtiyati haciz geliyor ama kararın kesinleşmemiş olması, vekalet ücretinin asıl alacağa bağlı olması gibi nedenlerle karar veremiyorum. Davalıları da uyandırmak istemiyorum. En hızlı ve en keskin çözüm ne olabilir??? Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler. Konu ile ilgili yargıtay içtihatı olan varsa ve paylaşabilirse çok sevinirim.