Mesajı Okuyun
Old 27-09-2012, 13:38   #1
av.burhankaplan

 
Varsayılan İtiraz edilmeyen borca karşı açılacak menfi tespit davası

Merhaba değerli arkadaşlar,

Açacağım bir dava hakkında değerli fikirlerinize ihtiyacım var, yardımcı olursanız sevinirim.

Müvekkilim bir borca kendisi dışında iki müteselsil kefil ile birlikte, kefil olmuş; borcun ödenmemesi nedeniyle haklarında icra takibi başlatılmış, müvekilim ve diğer bir kefilin maaşlarından kesinti yapılmıştır. Borç devam ederken maaşından kesinti yapılan diğer müteselsil kefil banka kredisi çekerek borcu kapatmıştır. Daha sonra kredi çekerek borcu kapatan kefil müvekkil ve diğer müteselsil kefil ile asıl borçluya ödediği tüm miktarı bir icra takibi ile rücu etmiş, müvekkilim takibe itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiştir. Alacaklı vekili bunun üzerine müvekkilimin maaşına haciz koymuş ve kesinti başlamıştır.

Rücu takibinin alacaklısı, yani kredi çekrek borcu kapatan kefil toplamda 17.970 TL ödeme yapmıştır. Müteselsil kefillerin iç ilişkide diğer kefillere karşı rücuunda bilindiği gibi paylar sözkonu olup, payından fazla ödeme yapan; fazla ödediği miktarı diğer kefillere eşit oranda paylaştırarak rücu edebilir. Ancak bu olayda 20.000 Tl gibi bir rakam asıl borçluya ve diğer kefillere müteselsil sorumluluk devam ediyormuş gibi rücu edilmiştir.

Müvekkilim ilk icra takibinde yapılan maaş kesintileri ve sonraki takipte yapılan kesintilerle birlikte toplam 5.595 TL zaten ödeme yapmıştır. Ancak Maaşı üzerine 20.000,00 TL civarı haciz konulmuştur.(rücu takibiyle)

Sonuç olarak benim aklımda iki yol var.
1. si Borçlu vekili olarak dosyaya talepte bulunup, haczin düzeltilmesi ve kesintiye müvekklin payına düşenin, ödediği kısım mahsup edilerek devam edilmesine ilişkin talep açarak, red kararı alıp icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna gitmek. Bunun sakıncası ise itiraz etmeyen borçlunun sonradan bu yolla borca kısmi itiraz edeceğidir. Bu şekilde başvurulan şikayet yolunun red edilmesi muhtemel olacaktır.
Bu konuda yanlış mı düşünüyorum?

2.si Genel mahkemede tespit davası açmak. Ancak Hmk 106 gereği açılacak tespit davasında bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının tespiti istenebiliyor. Kanun bu denli açık olunca, bahsettiğim olayla örtüşmüyor. Zira burda ben bir hukuki ilişkinin var olduğunu zaten biliyorum, hukuki ilişki yok değil. Ancak müvekkilin borcu 6000 TL civarı iken 20 000 TL lik bir haciz var ortada. Yani tespit davasını borcumuz var ama o kadar değil şeklinde açmam lazım, borçlu değiliz diye açamıyorum.

Ayrıca yaptığım araştırmalar sonucu Tespit davasının sonucu bir hukuki ilişkini var olup olmadığına ilişkindir. Miktarı hakkında bir şey içermez. Ancak bana x TL borçludur şeklinde bir karar lazım.
Sonuç olarak bu olayda tespit davası açabilir miyim.

Ayrıca eda davası açmamda bir sakınca var mıdır.

Yoksa başka bir yolla müvekkili bu durumdan kurtarma imkanım var mıdır.

Araştırma yaptıkça kafam karışıyor arkadaşlar, yardımcı olursanız çok mutlu olurum. Şimdiden değerli yorumlarınız için teşekkür ederim, Saygılar.