Sayın meslektaşlarım herkese merhaba.
Özetle,
Tarafımında davalı olduğu bir alacak davasında borç doğurucu bir resmi bir evrak altında(dernek karar defteri) imzam bulunması nedeniyle dava aleyhime kabul edildi.
Ancak safahatta imza inkarında bulunmuş olmama rağmen imza incelemesi yapılmadı. Karar yazıldı ve tek gerekçe bu imzam olduğu iddia edilen evrak.
Bu arada karardan sonra iligli kişileri resmi evrakta sahtecilikten şikayet ettim.
Şimdi kararı temyizini hazırlıyorum, ve sahtecilik iddiamız mahkemece incelenmedi diyorum, ancak
“6100 S.lı Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 208
(1) Taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır; aksi hâlde belge, aleyhine delil olarak kullanılır.
(2) Bir belgenin sahteliği iddia edildiğinde, belgenin mahkemeye verildiği tarih yazılıp mühürlenerek, saklanması için mahkemece gerekli tedbirler alınır.
(3) Bir belgenin sahteliğini iddia eden kimse, bunu aynı mahkemede ön sorun şeklinde ileri sürebileceği gibi, bu konuda ayrı bir dava da açabilir.
(4) Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir.”
Demekte.
Biz safahatta sahtecilikle iligili ayrı bir hukuk davası açmadık şikayeti de yeni yaptık, ancak hakim de kendisi inceleme yaptırmadığı gibi tarafımıza kanunda öngörülen 2 haftalık süreyi vermedi.
Bu durumda temyiz dilekçemde, yapmış olduğum şikayeti belirtmek dışında sizce bu konuda gerekli incelemeyi yapmadığı için yerel mahkemeyi suçlamalı mıyım?,
ayrıca dava safahatında sahtecilikle ilgili herhangi bir girişimde bulunmadığım için bu belge aleyhime kullanılabilir durumda mıdır?
Teşekkür ederim
Saygılarımla..