Mesajı Okuyun
Old 29-08-2012, 12:59   #8
Bronz Atlı

 
Varsayılan

Hmk 107'de düzenlenen belirsiz alacak davası için ne demiş kanunkoyucu: "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir."
"Kendisinden beklenemeyeceği" ibaresinin anlamı önemli burada. Şimdi bir işçinin alacağını kendisinden başka kimse daha iyi bilemez dersek evet bu dava çeşidi burada kullanılamaz deriz Ama sizlere soruyorum sayın meslektaşlarım, hakimler dahi bilirkişi yardımı olmadan net rakamları hesaplayamazken, bir işçiden ve dolayısıyla onun avukatından alacağın miktarını tespit etmeyi beklemek nasıl bir hukuk mantığıdır?
Kısmi dava olarakta açılır elbet buna bir itirazım yok ama böylesine güzide bir dava çeşidi yeni kanuna yerleştirilmişse neden bunu kullanmıyoruz? Dolayısıyla bu konuda Yargıtay'a da Pekcanıtez Hocaya da muhalefet olduğumu belirterek saygılar sunarım hepinize