Mesajı Okuyun
Old 29-08-2012, 08:59   #2
Bronz Atlı

 
Varsayılan

Aşağıda paylaştığım kararlar biraz fikir verir sanırım. İyi çalışmalar.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1985/5422
K. 1986/6629
T. 25.12.1986

• AÇIĞA İMZA ( Senedin Geçerliliği )
• SENEDİN ANLAŞMAYA AYKIRI DOLDURULMASI ( İspat Edilmedikçe Senedin Geçerli Olması )
• TANIK BEYANI ( Senedin Anlaşmaya Aykırı Doldurulduğunun İspatı )
818/m.289,290

ÖZET : Açığa imza atılması yoluyla düzenlenen senedin anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu kanıtlanamazsa bu senet hukuken geçerlidir. Yazılı delil karşısında tanık dinletilmesi istemi karşı tarafın açık onayı olmadan kabul edilemez.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıya kuracağı sermaye şirketinde kullanılmak üzere 3.12.1982 tarihli taahhütname ve borç senedi başlıklı bege ile 5.000.000 TL. para verdiğini 10.4.1984 tarihinde ödenmemesi halinde 1.000.000 TL. ceza koşulunun kararlaştırlıdığını, yaptığı icra takibine itiraz edildiğini söz ederek 6.000.000 TL.`sının % 15 icra inkar tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, taahütname ve borç senedindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş, bu belgeyi B. isimli şahsa boş olarak imzalayıp verdiğini sonradan üzerinin doldurulduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece belgedeki metin aralıklarının imzaya denk düşürülmek için birer satır atlanarak sayfanın doldurulduğu satırların metinde muntazam ve aynı çizgi üzerinde gibi yazılmasına rağmen isimlerin aynı çizgi üzerinde kalmadıkları bu nedenle metnin imzadan sonra yazılmıs olabileceği şeklindeki bilirkişi raporu benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı boş kağıda attığı imzanın üst tarafının aleyhine doldurulup, borçlandarıldığını savunmuştur. Bu durum itibariyle uyuşmazlık itimadi muameleden doğduğu açıktır. Açığa imza atılmak suretiyle tanzim olunan senet anlaşmalara aykırı biçimde doldurulduğu usulen ve yasal delillerle kanıtlanmadığı takdirde hukuken geçerlidir.

Yazılı delil karşısında tanık dinletilmesine ilişkin istem karşı tarafın açık muvafakatı olmaksızın kabul edilemez.

İmzalı boş kağıdı karşısındakine veren kimse onun üzerine kendisini zararlandırıcı mahiyette ilaveler yapılabileceğini bilir. Bu nedenle doğacak tehike ve rizikoları ilk başta kabul etmiş sayılır. Mahkemenin bu yönü gözden kaçırarak hukuken geçerli senede rağmen bilirkişi görüşüne dayanarak davanın reddetmesi usule ve yasaya aykırıdır, hükmün bozulması gerekir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nederlerle davacı yararına BOZULMASINA, 25.12.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/4074
K. 2003/6530
T. 18.6.2003

• MENFİ TESBİT DAVASI ( Boş Senede İmza Atıldığı ve Senedin Anlaşmaya Aykırı Doldurulduğu İddiasıyla - Taraf Yemininin Kesin Delil Niteliği )
• TARAF YEMİNİNİN KESİN DELİL NİTELİĞİ ( Boş Senede İmza Atıldığı ve Senedin Anlaşmaya Aykırı Doldurulduğu İddiasına Dayalı Menfi Tesbit Davası )
• BOŞ SENEDE İMZA ATILDIĞI VE SENEDİN AKDE AYKIRI DOLDURULDUĞU İDDİASINA DAYALI MENFİ TESBİT DAVASI ( Taraf Yemininin Kesin Delil Niteliği )
• YEMİNİN KESİN DELİL NİTELİĞİ ( Boş Senede İmza Atıldığı ve Senedin Akde Aykırı Doldurulduğu İddiasına Dayalı Menfi Tesbit Talebi )
2004/m.72
1086/m.344

ÖZET Davacı davalıdan borç para aldığını, karşılığında süt vererek borcunu ödediğini, parayı alırken davalıya boş bono imzalayarak verdiğini, daha sonra davalının bonoyu doldurarak icra takibine konu yaptığını, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip konusu senet karşılığının nakten borçluya verildiğini, boş senede imza attığı iddialarının ve senedin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacının tanık dinletmesine muvafakatlarının olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacının davalı tarafa yemin teklif ettiği ve davalının da yemini eda ettiği, taraf yeminin kati delil olduğu, davalının icra takibini davacının imzasını taşıyan bono gereği yaptığını, davacının bononun bedelsiz kaldığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olup onanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı davalıdan 600.000.000.TL aldığını, karşılığında süt vererek borcunu ödediğini, parayı alırken davalıya boş bono imzalayarak verdiğini, daha sonra davalının bonoyu doldurarak icra takibine konu yaptığını, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, takip konusu senet karşılığının nakten borçluya verildiğini, boş senede imza attığı iddialarının ve senedin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacının tanık dinletmesine muvafakatlarının olmadığını savunarak davanın reddine ve alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenmiştir.

Mahkemece, davacının davalı tarafa yemin teklif ettiği ve davalının da yemini eda ettiği, taraf yeminin kati delil olduğu, davalının icra takibini davacının imzasını taşıyan bono gereği yaptığını, davacının bononun bedelsiz kaldığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.