Mesajı Okuyun
Old 24-08-2012, 00:22   #2
Av.Erkan Şenses

 
Varsayılan

Epey uzun sormuşsunuz, elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım.

Sanırım katılan tarafı temsil ediyorsunuz. Temyiz gerekçelerinden sanığın müdafi istemiyorum, savunmamı kendim yapacağım dedikten sonra müdafiden beyan sorulması iki durumda mümkündür; ya sanığın beyanları kes-yapıştırdır ya da müdafiin beyanları. İki durum da bozma nedenidir. Müdafiin isminin tutanakta yazılmaması CMK m. 221'e aykırılık teşkil eder. Usulden bozma nedenidir. Gerekçeli karardaki imza ve mühür eksikliği ise gelen tebligatta mahkeme mührü varsa sorun teşkil etmez. Yargıtay özellikle dosyada yer alan duruşma tutanaklarındaki imzaları inceler.

Bunun dışında telefonla sık aranma durumu varsa TCK m. 123'de yer alan "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçu da oluşabileceği kanaatindeyim. Suç vasfında yanılgıya düşülmüş olabilir. Gerekçeli kararda suç saatinin yazmaması düzelterek onamaya konu olabilir, salt bu nedenle bozmaya konu olacağını sanmıyorum. Tanıkların dinlenmemesi ise eksik kovuşturma yapıldığından bahisle usulden bozmaya konu olabilir.

Kolaylıklar dilerim.