|
|
|
|
|
|
Herkese merhaba,meslekte acemi olmam nedeni ile düştüğüm bir ikilemi sizinle paylaşmak ve bu konuda bilgisi olanlardan bana yol göstermesini rica ediyorum.
Görülmekte olan bir izaleyi şuyu davasında davalı ortaklardan birisi vefat etmiş.davacılardan birisi de bu vefat eden davalının abisi.yani öldüğünü biliyor.hatta kardeşi yurtdışında olduğu için tebligatı türkiyeden bir adres göstererek kendisi almaya çalışmış ama başarılı olamamış.kötüniyeti çok belli.bu ölen davalının eşi ve çocukları mirasçı ve benimde müvekkillerim oluyor.konsolosluk aracılığı ile gelen tebligat sayesinde müvekkil eş bu davadan haberdar oluyor.geçenlerde dosyaya baktım.konsolosluk aracığı ile tebligatın davalının ölü olması nedeni ile yapılamadığı yazıyor.nüfus kaydı da gelmiş kapalı kayıt yazıyor.Müvekkilim ortaklığın giderilmesi davasına karşı.dava konusu yerin satılmasını istemiyor.çünkü şuan üzerinde ayrıca bir de inşaat oluduğu için oradan alacağı evlerden de olacak ve arsa icrada çok ucuza gidecek.bunu tahmin etmek zor değil.konu özet olarak bu olmakla birlikte benim sorularım ise şunlar:
1-Ölen kişiye karşı dava açılması davanın reddi sebebi fakat izaleyi şuyularda davalı ölmüşse davacının sunacağı veraset ilamı ile mirasçılar davaya dahil ediliyormuş,peki bu olayda kötüniyetli davacıya rağmen ve biz davanın reddini istiyorken yine de davaya dahil edilir miyiz?
2-bundan sonraki ilk duruşma 5 eylülde.yani hakim henüz davalının öldüğüne dair gelen müzekkereleri okumadı.Ölen davalının mirasçılarının vekili olarak bu dosyaya beyan sunup davanın reddini talep edebilir miyim?Korkum şu ki ölen davalının vekili olmadığım için böyle bir hakkımında olmaması nedeniyle talebimin değerlendirmeye alınmaması.yani mirasçıları şuan davaya dahil edilmedikleri için benimde bu dosyada bir söz hakkımın olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
3-Dün dosyadan örnek alabilmek için varislerin vekaletnamesini dosyaya sundum.yarın gidip hakim dosyadan örnek almama müsade etmiş mi bakacağım.durumu kalemdekilere anlattım ama hakime günlerdir ulaşamıyorum sürekli keşifte oluyor.o yüzden kendisine bizzat soramadım. Biz bu davanın reddini talep etme hakkımız var mı yok mu?kötüniyetli davacının kardeşinin öldüğünü bilmesine rağmen onun aleyhine böyle bir dava açması ve mirasçılarını da bu davadan haberdar etmemesi elimizi güçlendirir mi?
Çok kararsız kaldım gerçekten.nasıl bir yol izleyeceğim konusunda kafamda kırk tane fikir var.davaya dahil mi olalım davanın reddini mi isteyelim,davaya dahil olmadan reddini isteme hakkımız var mı ? bu hususta bir beyanım mahkemece ihbar mı sayılır yoksa mirasçılarının her ne kadar veraset ilamlarını sunmamış olsam da sözüme itibar edilip 5 eylülde ki duruşmada dava biz talep etmeden bile reddedilir mi ? gördüğünüz üzere kafam gibi yazım da karman çorman oldu.Yardımcı olabilirseniz çok minnettar kalacağım.okumadığım karar,forum,kitap kalmadı ama hiç biri tam olarak bana yol göstermiyor.herkese teşekkürler kolay gelsin
|
|
 |
|
 |
|
1.
İlk olarak davacının izaleyi şüyu davasında tüm paydaşlara husumet yöneltmesi gerekmektedir. Yani müvekkillerinizin de davaya dahil edilmesi için onlara tebligat gitmeli .Sonuçta ölen davalıya tebligat gitse dahi tebligatın davalı öldüğü için yapılamadığı davacı tarafından resmi olarak da bilindiğinden veraset ilamı ile müvekkilleriniz davaya dahil edilmelidir. Aksi halde bu şekilde bir yargılama yapılırsa lehinize temyiz sebepleri mevcuttur. Hatta tüm paydaşlara yöneltilmeden görülen dava yargılamanın yenilenmesi sebebidir.
2.Zaten ilk duruşmada davacı müvekkillerinizin de davaya dahil edilmesi için talepte bulunacaktır. Ama siz yine de durumu izah eden dilekçeniz ile katılma talebinde bulunabilirsiniz.
3. Hakim müvekkillerinize soracak taksimi kabul ediyor musunuz diye ama siz taksimi istemesiniz de keşifte bakılacak taksime uygun mu arazi diye değilse aynen taksim mümkün değilse satışına karar verecektir. İzaleyi şüyu davaları paydaşlar arasında hak kaybına neden olacak davalar değil neticede murisin bıraktığı bir taşınmaz söz konusu ve hakkı olan paydaşlar arasında eşit olarak taksim edilecek ve paydaşların da dava esnasında davacının sahip olduğu tüm talep haklarına sahip olduğunu hatırlatayım.
Anladığım kadarıyla arsadaki inşaat yüzünden davayı kabul etmek istemiyorsunuz.
Bence sizin yapmanız gereken şey arsa üzerinde yapılan inşaatı eğer müvekkilleriniz yaptırdıysa muhdesatın aidiyeti davası açmanız. Müvekkilleriniz inşaatın kendi emekleriyle yapıldığını tespit ettirirlerse inşaatın bedeli belirlenerek dava neticesinde bu bedelin müvekkillerinize ait olacağına dair karar çıkacaktır.