Mesajı Okuyun
Old 07-08-2012, 15:39   #1
Korayc

 
Varsayılan Boşanma davasında kötüniyetli müvekkil

Sayın meslektaşlarım,

Müvekkil önce boşanma davası için bir vekaletname veriyor ve davayı açıyoruz. Herhangi bir tazminat, nafaka..vs talebi yok. Sadece şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşanmak istiyor. Karşı taraf da dava dilekçesini tebliğ aldıktan sonra davayı kabul ediyor ve onun da hiçbir talebi yok. Ancak ilk duruşmasından önce müvekkil cezaevine giriyor. Duruşma yapılıyor ve hakim ilk celsede tarafların boşanmalarına karar veriyor.

Müvekkil cezaevinden çıktıktan sonra kötüniyetli olarak benim başka taleplerim de vardı. Benimle görüşmeden niye davayı sonuçlandırdın diyor? Dava açacağını, suç duyurusunda bulunacağını..vs söylüyor.

Müvekkil ile aramızda herhangi bir sözleşme, görüşme tutanağı vs. yok.

Şimdi böyle bir durumda benim tespitlerim şunlar:

1 - Müvekkil davayı açma talimatım yoktu diyemez. Bazı tartışmalarda sırf vekalet verilmesinin davayı açma talimatı anlamına gelmeyeceği yönünde yorumlar var. Ancak somut olayda verilen bir boşanma vekaletnamesi, özel olarak boşanma için verilmiş ve boşanacağı eşinin dahi adı yazıyor. Dolayısıyla bu durumda söz konusu vekaletnamenin talimat anlamında gücü daha fazladır diye düşünüyorum. Haksız mıyım?

2 - Müvekkil davayı açma talimatım vardı ancak ben nafaka, tazminat..vs talep etmiştim. Bunları avukat istememiş beni zarara uğratmış diyebilir mi? Bu konuda ispat yükü müvekkildedir diye düşünüyorum. Keza vekaletname dava açılması konusunda bir talimat ise bundan daha fazlasının olduğunu iddia eden müvekkilin de bunları ispat etmesi gerekmez mi?

3 - Diyelim ki zarara uğradım diye bir tazminat davası açtı. Bu durumda "boşanma davasında tazminat, nafaka..vs talep edilmiş olsaydı bunlara hükmedilebilecek durumda ise" ben zarara sebebiyet vermiş olurum diye düşünüyorum. Dolayısıyla davada bunun ayrıca ispat edilmesi gerekir, haksız mıyım?