Mesajı Okuyun
Old 02-08-2012, 10:06   #6
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan k_bilge
Değerli meslektaşlarım cevaplarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
Davacı olduğumuz tespit ve tazminat davasında davanın kabulüne karar verildi. Davacı olarak kararı temyiz ettik. Davalı taraf temyiz süresinde kararı temyiz etmedi. Fakat bizim temyizimizden sonra katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulundular. Bunun üzerine bizde temyizden vazgeçip temyizden feragat dilekçesi verdik.
Mahkeme kalem müdürü hakime dosyayı sunacağını ve dosyanın yargıtaya gönderilip gönderilmeyeceğine hakimin karar vereceğini söyledi. Sorum şu, davalı taraf katılma yoluyla temyiz ettiğinden, temyizden feragat dilekçemizle beraber, davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekmiyor mu ve ayrıca karar kesinleşiyor mu?

Önceki görüşlerin hiçbirine katılmıyorum.
Çünkü;
1- 6100 sayılı HMK Geçici Madde 3/1:
(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

2- 1086 sayılı HUMK Geçici Madde 2:

Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

3- Dolayısıyla katılma yoluyla temyiz için uygulanacak hüküm 1086 sayılı HUMK'un 433. maddesinin 5236 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki halidir (ikinci fıkrası):

Alıntı:
Madde 433:
Temyiz dilekçesi, hükmü veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ olunur. Tebliğ tarihi temyiz dilekçesinin dosyada kalan aslına işaret edilir.

Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir.

Hükmü veren mahkeme, cevap verildikten veya bunun için belli süre geçtikten sonra, dosyayı dizi listesine bağlı olarak Yargıtayın görevli dairesine gönderir.

Henüz uygulanmaya başlamamış bir yasa hükmü ile, yürürlükte bulunan yasanın verdiği hak geri alınamaz. Bu nedenle, temyiz eden temyizden feragat etse bile, katılma yolu ile temyiz geçerlidir ve dosya temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmelidir.