Mesajı Okuyun
Old 23-07-2012, 11:38   #7
Av.Mehmet Ali Helvacı

 
Varsayılan

Bu konuyla alakalı yeni tarihli bir kararı sunuyorum. Görüleceği üzere vekalet ücreti İş Sahibinin Borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği veya haczedilemeyeceği açıktır. İyi günler.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/15034
K. 2011/10280
T. 28.6.2011
• VEKALET ÜCRETİ ( Dava Sonundaki Kararla Tarifeye Dayanılarak Karşı Tarafa Yüklenecek Vekalet Ücretinin Avukata Ait Olduğu - Bu Ücret İş Sahibinin Borcu Nedeniyle Takas ve Mahsup Edilemeyeceği ve Haczedilemeyeceği )
• TAKAS MAHSUP ( Karşı Tarafa Yüklenecek Vekalet Ücretinin Avukata Ait Olduğu - Bu Ücret İş Sahibinin Borcu Nedeniyle Takas ve Mahsup Edilemeyeceği ve Haczedilemeyeceği )
• TEMLİKNAME ( "Karşı Taraf Vekalet Ücreti" Miktarı İle Sınırlı Olmak Üzere Geçersiz Olduğunun Tespitine ve Asıl Dava Yönünden de Aynı Nedenle Davacıya Ödenmesi Gereken "Karşı Taraf Vekalet Ücreti"nin Her İki Davalıdan Müteselsilen Tahsiline Karar Verilmesi Gerektiği )
1136/m.164
ÖZET : Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine, birleşen dava ise, bu ücretin dayanağı olan "icra dosyası alacağının temliki" konusundaki, davalılar arasında yapılmış olan "sözleşmenin iptali" istemine ilişkin olup, mahkemece alınan bilirkişi raporu gereğince, gerek müvekkilin ödemesi gereken, gerekse karşı tarafa yüklenen vekalet ücretinin toplamı üzerinden, asıl davada, davalılardan K. A. yönünden hüküm kurulmuş, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Oysa ki Avukatlık Kanununun 164. maddesinin son iki cümlesinde. "Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu sebebiyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." Hükmü mevcut olup, buna göre avukata ait olduğu açıkça belirtilen, iş sahibinin borcu sebebiyle takas ve mahsup edilemeyecek ve haczedilemeyecek olan 'karşı taraf vekalet ücreti"nin, üçüncü kişiye temlik de edilemeyeceğinin kabulü gerekir.
O halde birleşen davada, temliknamenin, "karşı taraf vekalet ücreti" miktarı ile sınırlı olmak üzere geçersiz olduğunun tespitine, asıl dava yönünden de aynı nedenle, davacıya ödenmesi gereken "karşı taraf vekalet ücreti"nin, her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, birleşen davanın ve R. Z.'e karşı açılan asıl davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümün davacı avukatınca duruşmalı davalı ve davalılar avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili geldi davalı tarafından gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı İ. M. avukat olup, davalı K. A.'ın, borçlusu dava dışı M. A. ve İ. V. olan toplam 80.000,00 TL bedelli 4 adet senedin tahsili için 9.12.2004 tarihinde kendisine vekaletname verdiğini, senetlerin tahsili amacıyla Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2007/120 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, borçluya ait taşınmazın 154.000,00 TL bedelle satılmasından sonra, davalı K. A.'ın, bilgi ve rızası dışında dosya alacağını, "karşı taraf vekalet ücreti" de dahil olmak üzere, diğer davalı R. Z.'e temlik ettiğini, bu durumda davalı K. A.ile imzalanan 5.1.2005 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde kararlaştırılan vekalet ücreti ile, karşı taraf vekalet ücretinin ödemesi gerektiğini ileri sürerek, toplam 22.600.00 TL vekalet ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiş, iş bu dava ile birleştirilen Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/279 esas sayılı dosyası ile de, davalılar arasındaki temlikin m