Mesajı Okuyun
Old 31-01-2007, 02:05   #4
libra

 
Varsayılan

Sayın OLCAYK ve sayın Ergin,

öncelikle zaman ayırıp sorumu yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.

Sn.Ergin yönlendirmiş olduğunuz linkteki 'Harici Sözleşme ile Gayrimenkul Satışı' forumundaki görüşleri de inceledim.

Ancak gerek o forumdaki sn.Av.Şehper Ferda DEMİREL'in gönderdiği Doç.Dr.O.Gökhan ANTALYA'nın makalesindeki

''Geri isteme talebi sebepsiz zenginleşmeye ilişkin Bk. m. 62'ye dayanmaktadır (condicto indebiti) (119). BK. m. 62'de düzenlenen borç olmayın şeyin ifası ile sebepsiz zenginleşmenin tüm şartları şeklen geçersiz hukuki işlemden borcun yerine getirilmesi ihtimalinde mevcuttur (120). İfa amacıyla yapılan (causa solvendi) kazandırmanın yapıldığı anda ifanın dayandığı borç ilişkisi ve ifayı yapan kendi özgür iradesiyle kendisini borçlu zannederek geçersiz işlemi ifa etmiştir.
Yerine getirilen ifanın geri istenmesinin ilk sınırı bizzat BK. m. 62/II'nin kendisi düzenlemiştir: Zenginleşmenin iadesinde bulunan hataya düştüğünü yani ifanın dayandığı hukuki işlemi geçerli sanmakta olduğu hususundaki saik hatasını ispat etmek zorundadır (121). Şekil eksikliği nedeniyle hukuki işlemin geçersizliğini ve ifa yükümlülüğü olmadığını bilmesine rağmen kendi edimini ifa eden taraf geri verme talebinde bulunamaz. Satım ilişkisi örneğinde satıcıya yerine getirilen satım bedelini iadeden kaçınma hakkı veren BK. m. 62/I alıcının mülkiyet-istihkak- talebinde de kıyasen uygulanır (122).
İfa ve ifa dışında diğer davranışlar MK. m. 2/II'deki hakkın kötüye kullanılması teşkil ediyorsa, taraflar hukuki işlemin şekle aykırılıktan dolayı geçersizliğini ileri süremezler. İfa tek başına hakkın kötüye kullanıldığını göstermez. Tüm olayların serbestçe değerlendirilmesinden şekli geçersizliğe dayanmanın hukuka aykırı veya hakkın kötüye kullanılması teşkil edip etmediği araştırılmalıdır'' ,

gerekse araştırma yaparken bulduğum yargıtayın 1998 yılında vermiş olduğu bir kararındaki
Daire:3
Tarih:1998
Esas No:1998/5858
Karar No:1998/6955

''Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan istirdat, ancak borçlu bulunmayan bir şeyin iradi olarak tediyesi hata hükümlerine tabidir. '' .....''BK. madde 62'ye göre istirdat, ancak borçlu bulunulmayan bir şeyin iradi olarak tediyesi halinde hataya tabi tutulmuştur. İfanın borcun mevcut olmadığını bilerek yani hata sözkonusu olmadan) yapılmış olmasına rağmen iade isteminde bulunabilecek bir durum, ifanın serbest irade ile yapılmaması, diğer bir anlatım ile baskı altında yapılmış olmasıdır. Zira, iradi olmayan bir tediye, edada bulunan kimse edada bulunduğu zaman borcun mevcut olmadığını bilmekte bulunmuş olsa bile istirdat edilebilir'' .....ifadelerinden

dolayı alıcının sebepsiz zenginleşmeye dayanarak ödediği parayı satıcıdan isteyebileceği konusunda kuşkularım oluştu.

Çünkü bu olayda alıcı (ve belki de satıcı) alım-satım sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiğini bilen birisidir,

dolayısıyla şekil noksanlığını ileri sürmesi MK.m. 2/II'deki hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmez mi?

Bunun yanısıra sebepsiz zenginleşme davası açması halinde alıcının şekil noksanlığını bildiği ve dolayısıyla ödemeyi hata ile ve baskı altında yapmadığından hareketle geri verme talebinde bulunamayacağı ileri sürülmez mi?

(ancak belirtmek gerekir ki burada alıcı gerçekten kötüniyetli değildir, şekil noksanlığını ileri sürmeyi düşünmemiştir, yalnızca koşullar alımdan vazgeçmesini gerektirmiş ve o da bunu hemen 1 hafta sonra satıcıya bildirmiştir ve ayrıca satıcının bedelin bir kısmının hemen ödenmesini talep etmesi nedeniyle alıcı hemen bir kısım ödeme yapmıştır )

Görüşlerinizi bekliyorum,saygılarımla.