Mesajı Okuyun
Old 02-07-2012, 08:56   #12
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

Birinci sorunuzun yanıtı için:
T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/16878 K. 2005/474 T. 27.1.2005
• PARTİ İL VE İLÇE TEŞKİLATLARI ( Tüzel Kişiliğe Sahip Olmaması ve Genel Merkezi Temsil Yetkisinin Bulunmaması - Su Borcundan Dolayı Genel Merkeze ve İlçe Teşkilatına Karşı Dava ve Takip Açılamaması )
• HUSUMET EHLİYETİNİN BULUNMAMASI ( Siyasi Parti Yerel Teşkilatının Tüzel Kişiliğe Sahip Olmaması ve Genel Merkezi Temsilen Borç Altına Girme Yetkisinin de Bulunmaması - Su Borcundan Dolayı Genel Merkeze ve İlçe Teşkilatına Karşı Dava ve Takip Açılamayacağı )
• SU BORCU NEDENİYLE SİYASİ PARTİ İLÇE TEŞKİLATINA VE GENEL MERKEZE KARŞI DAVA VE TAKİP YAPILAMAMASI ( İlçe Teşkilatının Tüzel Kişiliğe Sahip Olmaması ve Genel Merkezi Temsilen Borç Altına Girme Yetkisinin de Bulunmaması )
• TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYAN PARTİ YEREL TEŞKİLATININ GENEL MERKEZİ TEMSİLEN BORÇ ALTINA GİREMEMESİ ( Su Borcu Nedeniyle Siyasi Parti İlçe Teşkilatına ve Genel Merkeze Karşı Dava ve Takip Açılamaması )
1086/m.39
ÖZET: Davacı idare, davalının kullandığı su parasını ödemediğini belirterek hakkında icra takibi yapmış, davalının itirazı üzerine, eldeki iş bu dava ile itirazın iptalini istemiştir. Kaçak suyu kullanan CHP Kartal İlçe Başkanlığıdır. İcra takibi de bunun aleyhine yapılmıştır. İtiraz etmesi üzerine dava açılmıştır. Davalı davaya cevap vermemiştir. 9.2.2002 günlü oturumda mahkeme ara kararı ile, davalının tüzel kişiliği bulunmadığını, bu nedenle de temsilcide hata kabul edilerek, dilekçenin CHP Genel Merkezine tebliğini öngörmüştür. Davacı tarafından bu gereklilik yerine getirilmiştir. Bunun üzerine CHP Genel Merkezince İlçe Başkanlığına su kullanma sözleşmesi yapma yetkisi verilmediğini, İlçe Başkanlığının buna rağmen borç altına girmesinde Genel Merkezin sorumlu olamayacağını savunmuştur. Mahkemede İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.

DAVA : Davacı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili Avukat Hasan Aydın tarafından, davalı CHP Genel Başkanlığı aleyhine 14.9.2001 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30.4.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR VE SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27.1.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Davacı idare, davalının kullandığı su parasını ödemediğini belirterek hakkında icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine, eldeki iş bu dava ile itirazın iptalini istemiştir.

Kaçak suyu kullanan CHP Kartal İlçe Başkanlığıdır. İcra takibi de bunun aleyhine yapılmıştır. İtiraz etmesi üzerine dava açılmıştır. Davalı davaya cevap vermemiştir. 9.2.2002 günlü oturumda mahkeme ara kararı ile, davalının tüzel kişiliği bulunmadığını, bu nedenle de temsilcide hata kabul edilerek, dilekçenin CHP Genel Merkezine tebliğini öngörmüştür. Davacı tarafından bu gereklilik yerine getirilmiştir. Bunun üzerine CHP Genel Merkezince İlçe Başkanlığına su kullanma sözleşmesi yapma yetkisi verilmediğini, İlçe Başkanlığının buna rağmen borç altına girmesinde Genel Merkezin sorumlu olamayacağını savunmuştur. Mahkemede İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliği bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.

Karar, dairece onanmıştır. Onama kararına katılamıyorum. Şöyleki;

Bir defa mahkemede çelişkiye düşmüştür. Bir taraftan davada, temsilcide hata yapıldığını, bu nedenle davanın Genel Merkeze yöneltilmesini istemiş, bu husus yerine getirilmesine karşın davayı husumetten reddetmiştir.

Öte yandan davalı İlçe Başkanlığı, Genel Merkezin temsilcisi ve onun direktifi ile hareket eder. Zaten davalı Genel Merkez de bu savunmada bulunmuştur. Bu nedenle de İlçe Başkanlığının üçüncü kişilere verdiği zarardan birlikte sorumludurlar. Parti Tüzüğü iç ilişki ile ilgili bir düzenlemeyi içerir. Mahkeme bu olayda tüzüğün kurallarını gözetemez.

Dava ekonomisi de, davanın dinlenmesini öngörmektedir. Kaldı ki, İlçe Başkanlığının tüzel kişiliği vardır. Olmasa dahi Genel Merkezin temsilcisidir.

Tüm bu nedenler gözetildiğinde işin esasının incelenmesi gerektiği düşüncesi ile mahkeme kararının bozulması gerektiğini, bu nedenlede çoğunluğunun vardığı sonuca katılamamaktayım.

İkinci sorunuzun yanıtı için:
T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/21475 K. 2001/22145 T. 27.12.2001
• HACİZ İHBARNAMESİ ( Borçlu İlçe Başkanlığı İçin Siyasal Parti Genel Başkanlığının 3. Kişi Sayılmayacağı - İhbarnamenin Yok Hükmünde Olduğu )
• SİYASAL PARTİ ( İlçe Teşkilatının Genel Merkezin Organı Durumunda Olduğu - Genel Merkeze İlçe Teşkilatının Borcu İçin Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği )
• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Siyasal Parti Genel Başkanlığının İlçe Başkanlığına Sözleşme Yapmak İçin Yetki Vermemesi - Sözleşmeyi Yapan Kişinin Şahsen Borçtan Sorumlu Olduğu )
2004/m. 89/1
2820/m. 71
ÖZET : İ.İ.K. 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen Siyasal Parti Genel Başkanlığı takip borçlusu ilçe Başkanlığı yönünden 3.kişi sayılamıyacağından, ilçe teşkilatı genel merkezin organı durumunda olduğundan haciz ihbarnamesi yok hükmünde olup sonuç doğurmaz.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Takibe dayanak yapılan kira sözleşmesi Siyasal Parti İlçe Başkanlığı ile alacak arasında yapılmış olup, adı geçen borçlu için kesinleşen takip sebebiyle ilçe teşkilatının bağlı olduğu Genel Başkanlığa İ.İ.K.'nun 89/1.maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Anılan maddede takip borçlusunun 3. şahıs nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedileceği öngörülmüştür. Somut olayda 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen Genel Başkanlık takip borçlusu İlçe Başkanlığı yönünden 3.kişi sayılamayacağından ilçe teşkilatı Genel Merkezin organı durumunda olduğundan sözü edilen haciz ihbarnamesi sonuç doğurmaz. Yasanın emredici kuralına aykırı bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan süresiz şikayet hakkı bulunduğu gibi yok hükmünde sayılan İ.İ.K.'nun 89/1 haciz ihbarnamesi doğrultusunda Genel Merkezin malı hakkında uygulanan haciz işlemi de geçersizdir. Her ne kadar İcra Müdürü kendisinin verdiği haciz kararını başvuru üzerine kaldıramaz ise de, kamu düzeniyle ilgili olması sebebiyle haczi kaldırmasında usulsüzlük bulunmamaktadır. 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 71.maddesi hükmü gereğince, kira sözleşmesi yapma hususunda İlçe Başkanlığına yetki verilmediğinden Genel Merkezin borçtan sorumlu tutulması da mümkün olmayıp, sözleşmeyi yapan kişi şahsen sorumludur. Merciice açıklanan ilkeler doğrultusunda şikayetin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Siyasi Parti Genel Başkanlığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.