Avukatlık stajımı yaparken Fatihte bir borçlunun evine hacze gönderilmiştim. Ev tek katlı, bir odalıydı. Hava çok soğuk olmasına rağmen soba yanmıyordu. Evde bir eski tv, bir yatak, radyo, halı vs. gibi şeyler vardı. Evin hanımı ve 4-5 yaşlarında küçük bir çocuk vardı. Çocuk çeketimi çekiştirerek ağlayıp: Televizyonumuzu alma dediğinde, (zaten öyle bir şey yapmayacaktım ama)hem avukatlık mesleğinden hem de kendimden utandım. Haciz bile yaptırmadım, tutanağa haczedilebilir hiç bir şey bulunamamıştır yazdırdım.
Avukatlık mesleği böylesine zor işte... O gün bu gündür hiç bir icra takibine gitmedim. Mümkün olduğunca da hiç icra işi almadım. Almayı da düşünmüyorum.
İtiraf ediyorum.