Mesajı Okuyun
Old 18-06-2012, 18:45   #24
semiha atay

 
Varsayılan

(6762 S. K. m. 67, 329, 336, 405)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.09.2007 tarih ve 2006/299-2007/463 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 13.07.2010 gününde davacı Avukatı A. A. geldi, davetiye tebliğine rağmen davalılar vekili duruşmaya gelmedi, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi S. Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, yüksek faiz verileceği ve istenildiğinde paranın geri çekilebileceği garantisi vererek ve ikna ederek müvekkilinden 12.02.2000 tarihinde davalı şirketler adına 18.000 DM tahsil eden davalılardan D.’un <Yimpaş Holding Anonim Şirketi Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi> ibareli makbuz verdiğini, davalılara gönderilen ihtara rağmen paranın iade edilmediğini, davalı şirketin ise davacının Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. ortağı olduğunu, Yimpaş Holding A.Ş. ortağı olmadığını savunarak ve TTK. 329 ve 405 maddelerini sebep göstererek parayı ödemediğini, davalıların para toplama faaliyetinin Bankalar Kanunu’na, SPK.’na aykırı olduğunu, geçerli bir hisse devri yapılmadığını, davalıların nedensiz zenginleştiğini, ortak olmayan ve hisse senedi verilmeyen müvekkiline karşı TTK.’nun 329’uncu ve 405’nci maddelerine dayanılmayacağını, müvekkillerinin dolandırıldığını, davalılardan D.’un TTK.’nun 67’nci maddesine ve SPK.’na muhalefet suçlarından ceza aldığını, D.'un Yimpaş Holding A.Ş. adına tahsilat yaptığını, Yimpaş Holding A.Ş.’nin ana sözleşmesinin 4/a bendinde faiz ve temettü garantisi verildiğini, şirket defterlerindeki kayıtların gerçeği yansıtmadığının belirlendiğini, bu defterde yazılı ortaklık ilişkisinin geçerli olmadığını, davalı D.’un şirketi paravan olarak kullandığını ileri sürerek, davacı ile davalı şirketler arasında yapılan sözleşmenin konusunun ve taraflarının tespitini, Yimpaş A.Ş. unvanlı bir şirket olup olmadığı, imza atan kişinin yetkili olup olmadığı, bu sözleşme ile hisse satımı yapılıp yapılamayacağı hususlarının tespitini, mevzuata aykırı olan sözleşmenin hükümsüzlüğünü, tahsil edilen 9.000.00 Euro (14.400.00. YTL)'nin en yüksek ticari faizi ile birlikte nedensiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacının Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. ortağı olduğunu, Yimpaş Holding A.Ş. ortağı olmadığını, bu nedenle Yimpaş Holding A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, D.'a da ortaklık payı iadesi davası açılamayacağını, husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili bulunduğu şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul tarafından faaliyetleri denetlenen bir Anonim Şirket olduğunu, TTK.’nun 405. maddesi gereğince Anonim Şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketlerin tasfiye halinde olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece dosya kapsamına göre, davanın, davacının davalı şirkete sermaye olarak verdiği paranın tahsili talebine ilişkin olduğu, davalıların Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu’nun kaydında bulunan bir Anonim şirket ve davacının da davalı şirket ortağı olduğu, Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. de 180 adet hissesi bulunduğu, TTK.’nun 405/2. maddesinde <pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler, tasfiye payına müteallik hakları mahfuzdur> şeklinde yer alan düzenleme uyarınca, sermaye şirketlerinde sermaye olarak şirkete verilenin istenemeyeceği, davalı şirketin tasfiye halinde bulunmadığı, davacının talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemlerine ilişkindir.

Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmamaktadır. Gerçekten de TTK.'nun 329 ve 405. maddeleri uyarınca anonim şirket ortakları kural olarak şirkete yatırdıkları sermayeyi geri isteyemezler. Ayrıca yetkili kurulların bir kararı olmadıkça da anonim şirketler, pay senetlerini nominal bedellerinin üzerinde halka arz edemezler.

Somut olayda da davacı vekili, müvekkiline hisse talep formu imzalatılarak (18.000 DM) ödeme yaptığını, ancak davalı şirketlere geçerli bir şekilde ortak olmadığını iddia etmektedir. Bu talep formu davalılardan Yimpaş Holding A.Ş. unvanını taşımakta olup, devredenin Yimpaş AŞ., devredilen hisse adedinin 36, birim fiyatının (500 DM) ve ödenen toplam miktarın (18.000 DM) olduğu açıklamalarını içermekte ve kime ait olduğu belli olmayan sadece devreden ve devir alan olduğu belirtilen iki imza taşımaktadır. Ancak, imzaların birbirleriyle ve davalılarla nasıl bir bağlantısının olduğuna yönelik bilgiye yer verilmemiştir. Davalılar vekili, davacının Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. ortağı olduğu, Yimpaş Holding A.Ş. ortağı olmadığını, bu nedenle Yimpaş Holding A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini istemiş, ortaklık pay defterlerinin davacıya ait kısmına 11.05.2007 tarihli dilekçesinde dayanmış ise de, buna ilişkin bir belgenin ekli olmadığı görülmektedir. Davalı Yimpaş Holding AŞ.’nin 07.05.2007 tarihli yazısında da davacının Yimpaş İhtiyaç Maddeleri A.Ş.’nde (50.000) TL. nominal bedelli 180 adet hissesinin bulunduğu bildirilmiştir. Takasbank kayıtlarına göre de davacının Yimpaş İhtiyaç Maddeleri A.Ş.’nde 180 adet hissesi mevcuttur.

Öte yandan davacı vekilince dosyaya sunulan ve Dairemize intikal eden diğer dosyalardan da bilinen SPK. duyuru ve kararlarında, davalı şirketlerin de aralarında bulunduğu Yimpaş Grubu Şirketleri’nin, pay defterlerinin gerçek ortaklık durumunu yansıtmadığı, ortaklık durumlarının ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle izlendiği belirtilmiş, söz konusu şirketlerce gönderilen ve Takasbank’ta bulunan resmi pay defterleri bilgilerinin temin edilerek ilgililerin ellerinde bulunan belgelerle karşılaştırılmak suretiyle gerektiğinde dava açılması önerilmiştir. Somut uyuşmazlık yönünden de davalı taraf kayıtlarının yukarıdaki bentte açıklanan çelişkili durumu karşısında, anılan hisse senetlerinden, mevzuatın öngördüğü biçimde sahih ve gerçek hak sahipliği sonucunu doğuran, davalı şirketlerin yasal pay defterlerinde yer aldığında hiçbir kuşku bulunmayan nitelikte olmalarının anlaşılması gerektiğinde duraksanmamalıdır.

Davacı vekili, yüksek faiz verileceği ve istenildiğinde paranın geri çekilebileceği garantisi vererek ve ikna ederek müvekkilinden 12.02.2000 tarihinde davalı şirketler adına 18.000 DM tahsil eden davalılardan D.’un <Yimpaş Holding Anonim Şirketi Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi> ibareli makbuz verdiğini, D.'un Yimpaş Holding A.Ş. adına tahsilat yaptığını, Yimpaş Holding A.Ş.’nin ana sözleşmesinin 4/a bendinde faiz ve temettü garantisi verildiğini, şirket defterlerindeki kayıtların gerçeği yansıtmadığının belirlendiğini, bu defterde yazılı ortaklık ilişkisinin geçerli olmadığını, davalı D.’un şirketi paravan olarak kullandığını ileri sürerek, davalılardan D. ve Yimpaş Holding A.Ş. ne husumet yöneltmiş olup, 03.11.2006 tarihli dilekçede ise, D.'un TTK.’nun 336’ncı maddesi uyarınca sorumlu olduğunu, davalı şirketlerin birlikte hareket ettiklerini, davalı D.’un davalı şirketleri paravan olarak kullandığını ve yönetim kurulu başkanı sıfatının bulunduğunu, anılan belgede devreden olarak gözüken Yimpaş A.Ş. unvanlı bir şirket bulunmadığını ileri sürerek, husumet itirazının reddini istemiştir. Ticaret sicili ise, D.'un Yimpaş Gıda A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olduğunu mahkemeye bildirmiştir. Mahkeme ise, davalılardan sadece Yimpaş Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş.’nde davacının hissesinin bulunduğu sonucuna varmış, davayı yazılı gerekçelerle bu davalı bakımından reddetmiş olup, davalılardan D. ve Yimpaş Holding A.Ş. hakkındaki husumet savunması üzerinde açıkça bir tartışma yapmamış ve bir gerekçe ortaya koymamıştır.

Bu durum karşısında mahkemece, iddia ve savunmanın tüm yönleri üzerinde yeterince durulması, davacının hangi davalı şirkete ortak olduğunun saptanması bakımından, konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturulup, davalı şirketlerin yasal defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, davalı şirketlerin ortaklık durumunun gerçekten de ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle takip edilip edilmediği, şirket ortaklığının gerçekten kazanılıp kazanılmadığı, davacının davalı şirketlere pay senedi satın almak suretiyle mi yoksa devir suretiyle mi ortak olduğu, yeni pay almak suretiyle ortaklık söz konusu ise davacıya verilen pay senetlerinin o tarih itibariyle nominal değerinin ne olduğu, şayet davacıdan nominal değer üzerinden bir bedel alınmış ise primli hisse senedi çıkarılması yolunda bir kararın bulunup bulunmadığı hususlarının tek tek tespit edilmesi, aksi sonuca varıldığında, <çoğun içinde az da vardır kuralı> gereği varsa davacıdan fazla alınan bedelin iadesine (tahsiline) karar verilmesi ve açıklanan tüm bu hususların tereddütsüz şekilde ortaya konulmasından sonra davalıların hukuki durumlarının tek tek değerlendirilip, belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)