|
|
|
|
Merhabalar
Uzun yıllardır tartışılan duruşmada konusurken ya da ara karar ya da nihai kararlarda ayağa kalkılması konusunda yeni HMK da yeni bir hüküm geldi bilindiği üzere. Bu doğrultuda da tartışma sanırım sonlanmadı ve yeni bir boyut aldı.
Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi
MADDE 294- (1) Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
(2) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
(3) Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.
(4) Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.
(5) Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.
(6) Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır.
ilk bakışta sanki sadece yargılamayı sona erdiren nihai kararlar açısından getirilmiş bir hüküm gibi algılanmakta; ancak 6. fıkra derinlemesine yorumlandığında sanki usule ilişkin kararlarda yani ara kararlarda da ayağa kalkılması gerektiği sonucu çıkabiliyor. nitekim bugün adliyemizde görülen bir duruşmada hakim ara karar kurduğu esnada oturmakta olan taraf vekillerini nazikçe uyararak ayağa kalkınız lütfen karar veriyoruz, benim için sorun değil ancak yasa böyle emrediyor dedi. Açıkçası önce Hakime yasada nihai kararların kastedildiğini söylemeyi düşündüm ancak hakimimiz desteksiz dayanaksız iddiada bulunmayan bir hukukçu olduğundan önce yasa maddesine bakmaya karar verdim ve son fıkranın yorumlanmasından haklı olabileceğini de düşünmeye başladım. Sizlerin yorumları nelerdir, merak ediyorum, saygı ve sevgilerimle
|
|
|
|
|
|
Hakiminiz haklı değil. Çünkü "usule ilişkin nihai karar" ile kastedilenler; görevsizlik, yetkisizlik gibi hakimin kendi açısından dosyayı sonlandırdığı(hüküm gibi)işlemlerdir.O nedenle her ara kararda ayağa kalkmak gerekmez.