Mesajı Okuyun
Old 01-06-2012, 09:18   #3
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 1999/3807
Karar: 1999/4474
Karar Tarihi: 26.05.1999

LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN AZLİ DAVASI - ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN İDARE HAKKININ KALDIRILMASINA KARAR VERİLEBİLMESİNİN ŞARTLARI - AZİL SEBEPLERİNİN GERÇEKLEŞİP GERÇEKLEŞMEDİĞİNİN TESPİTİ GEREĞİ

ÖZET: Davalının azlini haklı gösteren sebeplerin bulunması, özellikle davalının görevini yerine getirmesinde basiretsizliğinin veya ağır ihmalinin yahut idarede iktidarsızlığın sabit olması halinde davalının idare hakkının kaldırılmasına karar verilebilir. Azil sebeplerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(6762 S. K. m. 161, 162, 543)

Dava: Taraflar arasındaki davanın Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce görülerek verilen 22.12.1998 tarih ve 1998/270-1998/911 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalının aile fertleri ile O. vitaminli yem san ve Tic. Ltd. Şti.ni kurduğunu, noter onaylı karar defteri ile de şirkete müdür tayin edildiğini, 14.8.1997 günlü hisse devir senedi ile diğer ortakların payının alındığını böylece şirketin yarı yarıya taraflara ait hale geldiğini, müvekkilinin şirketi birlikte yönetme talebi üzerine 3 aydır şirkete gelmediğini, noter tesbiti ve mahkeme aracılığıyla durumun tesbit edildiğini, şirketin idari işlerinin yürümediğini, çalışanların maaşlarının ödenmediğini, fabrikanın sipariş alamadığını, 10 ton kapasiteli fabrikanın günde 5-6 ton üretim yaptığını, yakınlarını sigortalı gibi gösterdiğini, davalının ayrıca yüz kızartıcı suç işlediğinin öğrenildiğini, değişik iş dosyasından davalının görevinin tahdit edilip, kayyım atandığını, TTK. 161-162 maddelerinin şartlarının oluştuğunu ileri sürerek, davalının Ltd. Şti. müdürlüğünden azli ile yerine bir şirket müdürü atanması hususunda karar verilmesini talep etmiş, 2.7.1998 günlü dilekçesi ile talebin müdür atanması bölümünü müdürlük görevini yerine getirmek üzere kayyum atanması olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.

Davalı vekili, tarafların şirkette %50 pay sahibi olduğunu, müvekkilinin şirket müdürlüğü görevini kötüye kullanmadığını, ihlal etmediğini davacının başvurusu ile D. iş dosyası ile müvekkilinin satış yetkisinin durdurulduğunu, ayrıca müvekkili aleyhine imza sirkülerinin iptali davası açıldığını, davanın reddine karar verildiğini, o davada da bu davadaki isnatların yapıldığını, dolayısıyla o davanın da aynı nitelikte olduğunu, şirkete müdür tayinine ortaklar genel kurulunca karar verileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davalının görevini yerine getirmede basiretsizlik ağır ihmal veya idarede iktidarsızlık içinde olduğunun sübuta ermediğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Şu halde, TTK.nun 543. maddesinin yolmasıyla limited şirkette de uygulanması gereken TTK.nun 161. maddesine göre, davalının azlini haklı gösteren sebeplerin bulunması, özellikle davalının görevini yerine getirmesinde basiretsizliğinin veya ağır ihmalinin yahut idarede iktidarsızlığın sabit olması halinde davalının idare hakkının kaldırılmasına karar verilebilir.

Mahkemece davacı iddia ve delilleri yeterince incelenmeden ve taraflar arasında daha önce görülüp, sonuçlandırılan ancak bu dosyada delil olarak sunulan belgelerin davadan sonra sunulduğu belirtilerek incelenmeyen, kesin hüküm de oluşturma durumu olmayan Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/45 E-329 K sayılı dava dosyası da dayanak gösterilerek eksik inceleme ile dava reddedilmiştir.

Buna göre mahkemece, uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla limited şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde ve tarafların iddia ve savunmalarını cevaplandıracak şekilde inceleme, yaptırılarak TTK. 161 maddesinin öngördüğü azil sebeplerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.05.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

**********************************************

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/10398
Karar: 2002/2664
Karar Tarihi: 25.03.2002
ORTAKLIKTAN ÇIKARMA KARARININ İPTALİ - LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN AZLİ - HUSUMET
ÖZET : T.T.K.nun 543. maddesinin yaptığı atıf ile limited şirketlerde ortaklara ait idare ve temsil yetkilerinin kaldırılması hakkında aynı kanunun 161 ve 162.madde hükümleri uygulanır. T.T.K.nun 161 ve 162.maddelerine dayalı olarak ortaklardan biri tarafından açılan davada temsil yetkisi bulunan ve azli istenen müdürün davalı olarak gösterilmesi yeterli olup, ayrıca şirketin bu davada hasım olarak gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. O halde davacı Leman H.'ın, şirket müdürünün azli istemi yönünden işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
(6762 S. K. m. 161, 162, 543)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.09.2001 tarih ve 2000/541-2001/596 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı ile müvekkillerinin dava dışı limited şirket ortağı olduklarını, anasözleşme ile davalının müdür seçildiğini, 3/4 sermaye payının ödenmediği gerekçesiyle, müvekkillerinden Cemil ve Şükran'ın ortaklıktan çıkarıldığını, oysa sermaye borcunun hiçbir ortak tarafından ödenmediğini, ödeme şekli ve süresinin de ana sözleşmede kararlaştırılmadığını, davalı hakkında azil sebeplerinin de gerçekleştiğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarma kararının iptalini ve davalının şirket müdürlüğü görevinden azlini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, şirketin ortaklardan sermaye koyma borcunun ifasını isteyebileceği, davacıların iki ihtara rağmen borçlarını ödemediklerini, azil nedenlerinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 15.06.2000 tarih 2000/4787-5522 sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacıların mahkeme ara kararı ile verilen kesin mehile rağmen Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususu yerine getirmediği gerekçesiyle ve kesin mehile riayetsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve ortaklıktan çıkarma kararının iptali istemine yönelik davada, bozma ilamı gereğinin yerine getirilmesine ilişkin verilen kesin süreye riayet edilmemiş olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davadaki bir diğer talep, T.T.K.nun 161.maddesine dayalı olarak açılan limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir.

Taraflar dava dışı G... Elektrik Mühendislik Hizmetleri Taahhüt ve Ticaret Ltd.Şti.nin ortakları olup, davalı Şükrü M.'in anasözleşme ile yetkili şirket müdürü seçilmiş olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Davacılardan Leman H. hakkında alınmış bir ortaklıktan çıkarma kararı bulunmamaktadır. O halde bu davacının davası, davalı müdürün azli istemine yöneliktir. T.T.K.nun 543.maddesinin yaptığı atıf ile limited şirketlerde ortaklara ait idare ve temsil yetkilerinin kaldırılması hakkında aynı kanunun 161 ve 162.madde hükümleri uygulanır. T.T.K.nun 161 ve 162.maddelerine dayalı olarak ortaklardan biri tarafından açılan davada temsil yetkisi bulunan ve azli istenen müdürün davalı olarak gösterilmesi yeterli olup, ayrıca şirketin bu davada hasım olarak gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. O halde davacı Leman H.'ın, şirket müdürünün azli istemi yönünden işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ortaklıktan çıkarma kararının iptali prosedürünün bu davacının istek kalemi yönünden de uygulanması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar Cemil T. ve Şükran A. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı Leman H. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.720.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25.03.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İhtiyati tedbir isteminize ilişkin olarak, iç ilişki - dış ilişki kapsamında, iyi niyetli 3. kişilerin korunması bakımından talebinizin kabul edilmeyeceği kanısındayım. (Şu an ki müdürün açıkça görevini kötüye kullandığına ilişkin bariz bir deliliniz mevcut değilse) Umarım işinize yarar, kolay gelsin