Mesajı Okuyun
Old 28-05-2012, 12:22   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Soruyu direk soracağıma uzattım.

Müvekkil işçi geldi, patronu hakeret etmiş, bunun üzerine işçi müvekkilim istifa etmiş, işçilik alacaklı davayı açtık, kendisi bana gelmeden karakola gitmiş, hakaretten dolayı şikayetçi olmuş, görüşmede hakaret ile ile ilgili tazminat davasını soruşturma başladıktan sonra açacağız diye anlaştık.

Müvekkilim öldü. Bunların hepsi 5 günde oldu, müvekkilimin nihai niyeti tazminat davası açmaktı. Olmadı...

Ben olaya şöyle bakıyorum. Müvekkilim bana, sadece manevi tazminat davası açmaya gelseydi, benim dava dosyasını hazırlamam 3 gün sürecekti, bana geldiğinin günün ertesinde öldü. Bu durumda talep, davanın harcının yatırıldığı değil bana (yargılma makamlarından avukata) geldiği gün gerçekleşmiş oldu.

Öyle değil mi?

Ya da bir şekilde, hakaretten sonra, hastaneye yattı, bana gelemeden öldü, tanıklar tazminat davası açma isteğinin olduğunu hatta bunu vasiyet bile ettiğini söyleseler durum değişmez mi? (ki bunu bana iletmişti ancak acele etmeyelim demiştim)

Kolay Gelsin...

Elimdeki kitapta 4.HD.nin 2.6.1994 T. ve 1994/1898 E. 1994/5093 K. sayılı ilamına atıfta bulunularak " Zarar görenin ölmeden önce dava açması ya da açma iradesini izhar edilmesinin manevi tazminat isteme hakkının mirasçılara geçmesi için yeterli olacağı.."denilmiştir.

Yine aynı kitapta ,dava açmak üzere avukata vekalet verilmesi (4 HD 13.2.1979 T.9216/1726) manevi tazminat davası açma niyet ve kararlığının göstergesi olarak kabul edilmiş.