Mesajı Okuyun
Old 18-05-2012, 16:09   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ayse1728
x şahsı bir inşaatın yola demir bırakması ve önlem almaması sonucu gece vakti evine giderken o demirlere çarparak yaşamını yitiriyor. trafik kazasına dayanarak destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talepli dava açtık. ve davalıya ait 2 arsaya ihtiyati haczi kararı aldık. davalı müteahhit olduğunu işlerinin aksadığını bu arsalar yerine kendi oturduğu ev üzerine ihtiyati haciz konulmasını bu arsaların üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etti. değer tespiti için keşif yapıldı. keşifte hakim kanaatini açıklayarak müvekkilinizin evlenmeyeceği ne malum ayrıca bu iş kazası sayılır sgk dan aldıkları maaş kadar tazminatta indirim yapılır gibi pek de uygun olmayan beyanlarda bulundu.
kanaatimce bu iş kazası değil ölen x ile inşaat sahibi arasında bir iş ilişkisi yok. iş ilişkisi sadece müteahhit ile oraya demirleri koyan usta arasında var dolayısıyla onların işleirni düzgün yapmaması ölen x şahısının tazminatında indirim yapılmasını engelemeli. bu konuda kaçırdığım bir husus mu var? ayrıca davalının üzerine kayıtlı tek konut var o da ailesi ile birlikte oturuduğu konut yani hakim onun üzerine ihtiyati haciz koysa bile ileride aile konutu olmasından bahisle sıkıntı yaşama ihtimalimiz çok yüksek. ayrıca müvekkilim kendisini çocuklarına adamış bir kadın bilirkişi tazminat hesabında ileride evlenebilir diyerek indirim mi yapar yahut da belli bir yaşa kadar mı hesaplama yapıyor? çok uzun yazdım ama hakikaten müvekkilim ve çocukları çok mağdur olduğu için inandığım bir dava mağduriyetlerinin artmasını da istemiyorum. fikirlerinizi rica ediyorum.

1- Olay iş kazası değildir.

2- Maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) hesabında aslolan vefat eden, o kaza sebebi ile vefat etmemiş olsa idi, talepte bulunan desteklenenlere ne kadar maddi gelir sağlayacaksa onun hesabıdır. Bu sebeple vefat edenin geliri tespit edilir, kusur oranı bulunur, yaşı ve PMF tablosuna göre bakiye ömrü bulunur, gelirinin kendi ihtiyaçları için olanının haricindeki kalandan ne kadarının desteklenene kalacağı unsurlarına göre hesap edilir. Bu hesaplanırken de her somut olaydaki unsurlar farklı değerlendirmelere sebep olur. Desteklenen kişi kan hısmı veya mirasçı da olmayabilir. Örneğin nikahsız eş veya nişanlı da olabilir. Bu durumda vefat eden kişi erkek ise, geriye kalan desteklenen nikahlı eş veya nikahsız eşin evlenme ihtimali de hesap edilir. Buna göre ne kadarlık bir süre içinde evlenme ihtimali bulunduğu tespit edilerek hüküm kurulur. Bu süreye destek süresi diyoruz. Ve bu da somut duruma göre özellik arzeder. Örneğin Yargıtay 21. HD. nikahsız eşin evlenme ihtimalini, nikahlı eşe göre daha yüksek görmekte, bu yüzden destek (bakım) süresi olarak nikahsız eşe daha az zaman biçilmesi gerektiğini düşünmektedir.

3- İhtiyati haciz kararınız ve davalının talebinin yerindeliği ise sair mal varlığı, kusur oranı, talep miktarı ve tazminat hesabı gibi maddi hukuka ilişkin bilgilerin hep birlikte değerlendirilmesi ile cevaplandırılabilecek bir konudur. Saygılar.