Mesajı Okuyun
Old 18-05-2012, 10:31   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.Muris muvazaasında; dava hakkı murisin ölümüyle doğar. Muris , kadastronun kesinleşmesinden sonraki bir tarihte ölmüş ise davacı kadastrodan sonra doğan hakka dayanacağından Kad.K.12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi değildir.Her zaman davasını açabilir.
Tenkis davalarında ise; hakdüşürücü süre en geç mirasın açılması (murisin ölümü) tarihinden itibaren 10 yıldır.
Diğer yandan , kadastro K.nun 13/B.a.maddesine göre; tapulu taşınmaza kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde taşınmaz zilyet adına tescil edilir.
2.Somut olayda ;
a. Engeç 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan tenkis davası açılamaz.
b.Kadastro K.nun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden, murisin muvafakatinin geçersizliği ve öncesinde tahakkuk etmesi gereken zilyetlik konusunda iptal davası açılamaz.
c.Muris muvazaası davasının açılmasına süre yönünden bir engel mevcut değilse de,murisin Kad. K.nun 13/B.a maddesindeki tek taraflı muvafakat beyanı bağış niteliğinde olup ,bu beyan resmi senet sayılmaktadır. Dolayısı ile ortada bağış işlemi bulunduğundan muris muvazaası davası açılamayacağı kanısındayım. Bu durumda süre geçmemiş olsaydı tenkis davası açılabilirdi.
Diye düşünüyorum.