Mesajı Okuyun
Old 17-05-2012, 17:37   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Evet Levent Bey. Dikkat etmemişim. Satın alan mirasçı değil galiba.

YALNIZ ŞU DA VAR ; Harici satış sözleşmesi yapılmış ve karşılıklı edimler ifa edilmişse artık şekil eksikliğini ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması sayılacaktır. Bu satış gmenkul hissesi teslim edilip alıcının zilyetliğine geçtiğine göre karşılıklı edimler ifa edilmekle hukuken geçerlilik kazanmıştır.

--Sağlığınca bakma sözleşmesinin varlık kazanabilmesi ,miras sözleşmesinin biçiminde(resmi şekilde) yapılmasına bağlıdır. Burada biçim geçerlilik koşuludur. Ne var ki edimin yerine getirilmesine karşın biçim eksikliğini ileri sürmek MK m 2 ile çelişir.
Davacılar yanlar arasında kurulan sözleşme ilişkisi uyarınca üçüncü kişiyi sağlığınca bakıp gözetmiş ve böylece edimlerini yerine getirmiş iseler,artık somut olayda biçim eksikliği tartışma konusu yapılamaz. MK m 2 buna engeldir. Üstelik MK m 2 bu olasılıkta biçim eksikliğini giderir. (13.HD 10.11.1980 T 5020-5684)

Aynı doğrultuda,kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile ilgili karar : (14.HD 7.5.1985 T 8820 E 3269 K ve
15.HD 6.11.1980T 2148 E 2279 K)

Evlatlık Sözleşmesi ile İlgili :

" ... genel kural böyle olmakla birlikte şekil eksikliği veya bozukluğu nedeniyle sözleşmenin iptali isteminde bulunmak hakkında Medeni kanunun 2. maddesinin :
... herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir.. hükmü uyarınca dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacak bir biçimde kullanılmaması zorunludur. Olayda evlatlık sözleşmesi resmi şekilde yapılmamış ise de taraflar evlat edinenin ölümüne kadar sözleşmenin gereklerini (adi yazılı sözleşme) geçerli olduğu düşüncesi ile yerine getirmişler ve davacılar ancak evlat edinenin ölümünden sonra sözleşmenin sözleşmenin iptali için mahkemeye müracaat etmişlerdir. Davacıların bu davranışı hakkın kötüye kullanılması olup yasal bakımdan korunmaya değer görülemez. " (HGK 2.10.1970 1971/2-180-1043)