Mesajı Okuyun
Old 03-05-2012, 12:45   #10
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/22

K. 2005/3674

T. 25.2.2005

TÜZEL KİŞİYE TEBLİGAT USULÜ ( Adresin Kapalı Olduğu Belirtilerek Muhtara Bırakılan Tebligatın Usule Uygun Olup Olmadığının Şirketin Tebligat Adresi Ticaret Sicilinden Araştırılarak Denetlenmesi Gereği )

ADRES KAPALI OLDUĞUNDAN TEBLİGATIN MUHTARA BIRAKILMASI ( Muhatap Şirketin Tebligat Adresi Ticaret Sicilinden Araştırılarak Tebligatın Doğru Adrese Yapılıp Yapılmadığının Araştırılması Zorunluluğu )

TİCARET SİCİLİNDEN MUHATAP ŞİRKETİN TEBLİGAT ADRESİ SORULARAK TEBLİGATIN USULE UYGUN OLUP OLMADIĞININ TESBİTİ GEREĞİ ( Tüzel Kişiye Tebligat Usulü )

7201/m.12,13

ÖZET : Hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde de selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebliğ mazbatasında gösterilmesi lüzumu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda ise adres kapalı olduğundan bahisle tebligat muhtara bırakıldığından tüzüğün 18. maddesinin uygulama yeri yoktur. Öte yandan tebligat yapılan adresin şirketin ticaret sicilindeki adresi olduğunun belirlenmesi halinde bu tebliğ işlemi yasa hükümlerine uygun bulunacaktır. O halde ticaret sicilinden araştırma yapılmadan şikayetin kabulü isabetsizdir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 12. maddesine göre hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde de selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebliğ mazbatasında gösterilmesi lüzumu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda ise adres kapalı olduğundan bahisle tebligat muhtara bırakıldığından tüzüğün 18. maddesinin uygulama yeri yoktur. Öte yandan tebligat yapılan adresin şirketin ticaret sicilindeki adresi olduğunun belirlenmesi halinde bu tebliğ işlemi yasa hükümlerine uygun bulunacaktır. O halde ticaret sicilinden araştırma yapılmadan şikayetin kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.