Mesajı Okuyun
Old 25-04-2012, 10:08   #6
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Meslektaşım;
Yagıtay Ceza Genel Kurulu 2005/4-17 TCY.nın 285. maddesinde düzenlenen iftira suçu, failin suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye suç atmasıdır. Bu suçun oluşması için, şikayet veya ihbarın adliyeye yahut keyfiyeti adliyeye tevdie mecbur bir makama veya yasal takip yapacak veya yaptırabilecek bir mercie yapılmış olması gerekir.
İhbar veya şikayet, failin suçsuz olduğunu bildiği, başka deyişle suçsuzluğunda kuşku bulunmayan kimse aleyhinde yapılmış olmalıdır. Bu bakımdan, gerçekte işlenmiş bir suç mevcut bulunur, ancak üzerinde kuşku ve iddianın yoğunlaşmış olması nedeniyle ihbar veya şikayet edilen kişinin suçluluğu kanıtlanamazsa, suçlanan beraat etmiş olsa dahi iftira suçunun unsurları oluşmayacaktır. Yine, içeriği kanıtlanamasa dahi, gerçekleştirilen ihbar ve şikayetin bir anayasal hakkın kullanılması olarak değerlendirilebildiği hallerde, bir hukuka uygunluk nedeninin varlığı söz konusu olacaktır.

Karar Işığında;
Gazete haberinde
*doğrudan Belediye Başkanının isminin geçmesi
*İddia edilen olay hakkında işlenmiş olabileceğine dair şüphe veya kuşkunun olmaması
*Durumun adli mercilere ihbarı gerekir...

Bu hususları da değerlendirmenizi tavsiye ederim
Sayın AV.HARUN UYANIKOĞLU;

Kararın, soru ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Zira soru, Belediye Başkanlığı aleyhinde "yolsuzluk yapıldığı" şeklindeki asılsız iddialara istinaden Belediye Başkanı bizzat şikayetçi olabilir mi olamaz mı? hususunda çözüm arayışına ilişkindir. Alıntıladığınız kararda ise mülga 765 sayılı TCK'nın iftira suçunu düzenleyen 285. maddesine atıfta bulunulmuş olup mezkur karar, iftira suçunun oluşup oluşmaması noktasında hukuka uygunluk nedeniyle ilgilidir ve 5237 sayılı TCK'da iftira suçu 267. maddede düzenlenmiştir.

Saygılarımla..