Mesajı Okuyun
Old 20-04-2012, 14:51   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
muhterem meslektaşlar,
müvekkil işveren, aralarında bir yıl süreli iş sözleşmesi imzalayarak davacı işçiyi istihdam etmiştir. iddiasına göre davacı, bir süre sonra işe gitmeyi bırakmış ve bu nedenle sözleşme de feshedilmiştir. davacıysa sözleşmenin müvekkil tarafından şifahen feshedildiğini öne sürmektedir. şu halde sözleşmenin kim tarafından feshedildiğinin ispatı hangi taraf üzerindedir?

müvekkil işverenin ihtar çekmesi gerekir miydi? gerekirdiyse bunu ne zaman yapmalıydı; davacının işe gitmeyi bıraktığı ilk gün mü, daha sonra mı? ayrıca tmk m.6'ya göre ispat yükünün davacı üzerinde olduğu söylenebilir mi? bu hususta kanunda aksine bir hüküm var mı?
Sayın svejk;

4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-g)düzenlemesine göre; "...İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi..."

Düzenlemede belirtilen sürelerin söz konusu olduğu günün ertesi gününde ihtarname gönderilmesi gerekirdi. Somut durumda belirli süreli iş akdi ve/veya belirsiz de olsa 1 yıldan az çalışma söz konusu olduğundan kıdem tazminatından bahsetmek malumunuz mümkün değildir. Sanırım aktardığınız olayda feshin hangi tarafça gerçekleştirildiği hususu, iş akdinin süresinden önce feshine ilişkin cezai şart öngörüldüğü için önem taşıyor.

İş Kanunu'nda ispat yüküne ilişkin bir düzenleme mevcut olmadığından mahkeme genel hükümlere göre dinlenebilecek tanık ve ileri sürülebilecek sair her türlü
delili değerlendirerek bir sonuca varacaktır. İspat yükü genel itibariyle iddia eden tarafta olmakla birlikte Yargıtay'ın, benzer bir durumda ispat yükünün davalı işverende olduğu tespitini yaptığı bir kararına rastlamıştım. Ancak hepimizin malumu olduğu halde önemle vurgulanmalıdır ki her somut olay, kendi şartları dahilinde değerlendirilmelidir.

Saygılarımla..