Mesajı Okuyun
Old 20-04-2012, 14:49   #4
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2006/2-704
K. 2006/724
T. 15.11.2006
• EVLAT EDİNME ŞARTLARI ( Eşlerin Ancak Birlikte Evlat Edinebileceği - Evlat Edinilen İle Aralarında En Az 18 Yıl Fark Olması Gereği )
• EŞLERİN BİRLİKTE EVLAT EDİNMELERİ GEREĞİ ( Evlat Edinme Davasını Birlikte Açacakları - Evlat Edinilen İle Her Eşin Arasında 18 Yıl Fark Olması Gereği )
• EVLAT EDİNİLEN ( Edinenlerle Arasında En Az 18 Yıl Fark Olacağı )
4721/m. 308
ÖZET : Dava evlat edinme isteğine ilişkindir. Eşler ancak birlikte evlat edinebilirler. Davacı evli olup eşi davacı olmamış, davacının eşi davacı olarak davaya katılsa bile evlat edinilmek istenen ile davacının eşi arasında 18 yıldan az zaman bulunduğundan davcının eşi ile birlikte davalıyı evlat edinmesi de mümkün olmadığından, davanın reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "evlat edinme" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 10.Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.09.2005 gün ve 2005/615-2005/917 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 24.04.2006 gün ve 2005/21456-6089 sayılı ilamı ile;

( ... Dava, ergin olan 1981 doğumlu E.'nin evlat edinilmesine ilişkin olup Türk Medeni Kanunun 313.maddesi gereğince araştırılma yapılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön nazara alınmadan küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin Türk Medeni Kanununun 306 ve 308 maddelerindeki koşulların oluşmadığından bahisle davanın reddedilmesi doğru olmamıştır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda ; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava evlat edinme isteğine ilişkindir.

Davacı A. S. vekili, davacının eşi İpek ile olan evliliğinden çocuğu bulunmadığını, evlat edinilmek istenen E.'in davacının yeğeni olduğunu ve yıllar önce annesinin vefat ettiğini babasının da başkasıyla evlendiğini, davalının 5 yıldır davacı ve eşi ile aynı hanede yaşadığını, davacının evlat edinme istemine davacının eşinin de muvafakat ettiğini ileri sürerek davalı E. 'in davacı tarafından evlat edinmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemenin "TMK.nun 306.maddesine göre eşler ancak birlikte evlat edinebilirler. Davacı evli olup eşi davacı olmamış, TMK 308.maddesine göre de davacının eşi İ. S. da davacı olarak davaya katılsa bile evlat edinilmek istenen E. ile davacının eşi arasında 18 yıldan az zaman bulunduğundan davcının eşi ile birlikte davalıyı evlat edinmesi de mümkün olmadığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir..." gerekçesiyle davanın reddine dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece "...Davacı İ. S. ile evlat edinilmek istenen ve dava tarihinde reşit olan E. arasında 18 yaştan az fark olduğundan TMK.nun 308/1.maddesi hükmündeki şart gerçekleşmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir..." gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA istek halinde temyiz peşin harcın iadesine, 15.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.