Mesajı Okuyun
Old 12-04-2012, 17:18   #8
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

15.7.1965 T 1965-3-3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı" ndan :

" Evlenme işleminin geçerli olması için,evlenecek kişilerin görevliler önünde bu amaca uygun irade bildiriminde bulunmaları yeterlidir.

... Medeni Yasanın uygulamasında.evlenecek kişiler,yetkili evlendirme memuru önünde irade bildiriminde bulunmalarıyla evlenme aktine varlık kazandırırlar.O halde,yetkili memurun, sorusuna,taraflardan aldığı bu olumlu bildirimleri evlendirme defterine yazıp altını imzalaması ve evlenenlerle tanıklara imzalatması,yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara söylemesi,sadece düzenleyici nitelikte olan bir şekil işleminden başka birşey değildir ve bu bakımdan,evlenmenin geçerli sayılmasını sağlayacak bir şart olarak kabul edilemez ve dolayısıyla bu aktin nüfus kayıtlarına kaydedilmemesi bile onun geçerli olmasına engel sayılamaz. Bu ilke,Medeni Yasanın 1. maddesi hükmünce,yasaların yorumunda gözönünde tutulması gereken hukuk bilimi alanında da benimsenmiştir.

... Şunu da belirtmek gerekir ki,Medeni Yasamızın 35. maddesi uyarınca şahsi haller ve bu arada evlenme,şahsi haller kütüklerindeki kayıtlarla ispat olunmak gerekir. Yani kural kayıtlarla ispattır. Bununla beraber,Medeni Yasanın 7. maddesi hükmünce,resmi kütükler ancak doğru olmadıkları ispat edilinceye değin delil değeri taşırlar ve resmi kütüklerin doğru olmadığını ispat özel bir şekle bağlı değildir. Bu hüküm gereğince ,nüfus ve evlenme kütüğünde bir evlenme işleminin yazılı olmadığının ispatı herhangibir şekle bağlı değildir,tanıkla dahi ispat olunabilir." ( 28 Muhalife karşı 64 oyla karar verilmiştir)

Bu karara göre mesela köy muhtarlığında sözlü olarak aktedilmiş bir evlilik kayıtlara işlenmemişse tanıklarla ispatı ve hükmen tescili mümkündür. Eğer soruya konu olayda öyle bir durum varsa dava açılabilir.