Mesajı Okuyun
Old 11-04-2012, 18:30   #36
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Alıntı:
Yazan Gemici


..üzerinde tartıştığımız kavramları açıklığa çıkaralım: Hukukçu başı boş değildir. Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır. demişsiniz.
Nedir bu cümle ile kast ettiğiniz hukuk kuralı?
Yürürlükteki yasalar ve bunlara dayanılarak çıkarılan yönetmelikler mi?


Öncelikle bu cümleyi hangi konuda yazdığıma bakmak gerekiyor:

Tıklayınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=4849 Bakınız: 25 nolu mesajım

''Hukukun Felsefi Yönü'' konusunda ''Hukukçu başı boş değildir. Hukukçunun birey olarak yapabileceği hukuk kurallarıyla sınırlıdır. Bu nedenle hukukçunun edindiği sosyolojik, psikolojik, antropolojik, felsefi görüşler hukukçunun iç dünyasını zenginleştirir ama hukukçuya hukuk çerçevesinde yarar sağlamaz.'' demiş idim.

Bu cümlede geçen ''hukukçu'' sözcüğünü, o mesajların başlığı ile uyumlu olarak ''hukuk uygulayıcısı'' (hakim-savcı-avukat)anlamında kullandım.

Bu açıklamalar ışığında şimdi sorunuza ''Evet'' diye yanıt verebilirim: Hukukun genel ilkeleri, uluslararası sözleşmeler, Anayasa, yürürlükteki yasalar ve yönetmelikler hukukçunun mahkemede yapabileceğinin sınırını oluşturur. Avukat, bu kurallar dışında mahkemeden talepte bulunursa talebin hukuki değeri olmaz.

Bu anlamda, hukukçunun engin felsefi bilgisi mahkemede işe yaramaz. Aksi doğru olsaydı, insanlar avukat olarak hukuk profesörü yerine felsefe profesörlerini tercih ederdi.

Yukarıda yazılanları siz de biliyorsunuz. Sorunuzu hangi konuda sorduğunuzu yazarsanız ben de daha ayrıntılı yanıt verebilirim.

Saygılarımla

Sayın Av.Armağan Konyalı,
soruyu hangi konuda sorduğumu belirteyim: Sizin 'Hukuk Kuralları' kavramı ile neyi kast etmek istediğinizi bilmek istiyordum. Daha doğrusu hukuk kuralı derken sadece yürürlükteki hukuku/pozitif hukuku'mu kast ediyorsunuz, yoksa pozitif hukukun dışında değinmek istediğiniz herhangi başka bir kural var mı, bilmek istiyordum.

Yazdıklarınızdan çıkardığım: Sizin düşüncenize göre ne varsa yürürlükteki hukuktadır, gerisi 'orkide yetiştiriciliğidir'

Size bir 'Orkide Yetiştiricisinin' ve orkide yetiştirmeye çalışan iki kişinin düşüncelerini aktarmaya çalışacağım; İmmanuel Kant ve Gustav Radbruch
İmmanuel Kant:
Kant'ın tabii hukuk düşüncesi diğer tabii hukuk kuramcılarının düşüncesinden biraz değişiktir; Kant tabiii hukuku akla dayandırmaya çalışır. Kant'a göre hukuk öğretisinin konusu tabiii hukuktur, pozitif hukuk değil.Pozitif hukuk bir hükumet tarafından konulmuş olan kaidelerdir, hukukun ne olduğu konusunda bir kriter olamaz. 'Sadece ampirik olan bir hukuk öğretisi(Phaedrus'un masallarındaki tahta kafa gibi)güzel bir kafa olabilir, ne yazık ki içinde beyin yoktur'

Gustav Radbruch:
Gustav Radbruch hukuki positivizmin savunucularından birisidir; Özellikle Hans Kelsen tarafından savunulan hukuki positivizme göre yürürlükte olan hükümler herkes tarafından kabul edilmelidir; yürürlükteki hükümlerin geçerli olmadıkları öne sürülemez. Hukukçunun vazifesi positif hukuku uygulamaktır. Weimar Cumhuriyeti zamanında aynı görüşleri savunan Radbruch Nazilerin hukuku hukuksuzluğa dönüştürdüklerini görünce hukuki positivizm konusundaki düşüncelerine sadık kalmakla beraber, tabiii hukuku savunan bir formül geliştirmiştir. Bu formüle göre yürürlükteki yasalara uymamak belirli durumlarda haklı olabilir.

Benim görüşüm: yürürlükteki hukuk kuralları/yasal olan her zaman doğrudur diye bir kural olamaz. Yürürlükteki hukuk kuralları belirli durumlarda iktidarın ve iktidara yakın çevrelerin, menfaat gruplarının ve lobicilerin çabaları neticesinde ve onların menfaatleri doğrultusunda belirlenir. Bir hukukçu yürürlükte olan kurallara uymak ve onları uygulamak zorundadır ama bu uymak ve uygulamak zorunluluğu onu haksız gördüğü kurallara karşı çaba sarf etmekten, onların, yasal olsalar bile hukuki olmadıklarını belirtmekten alıkoyamaz. Yasalar değişebilir ve değişir de, dünün yasakoyucuları bugün mahkeme önüne çıkarılabilir, hukuka aykırı davrandılar diye. Yürürlükteki kurallardan daha geniş bir anlamı olan hukuk kolay kolay hasıraltı edilemez. Daha geniş bir anlamı olan bu hukuku öğrenmek ve bilmek için başına Hukuk kelimesini koyduğumuz, felsefe, tarih, sosyoloji, psikoloji, antropoloji gibi bilimlerin hukukla ilgilerinin bilinmesi gerekir bence.

Tabii Hukuk ve Hukuk Positivizmi konusu için Sayın Kemal Gözler'in görüşü:
http://www.anayasa.gen.tr/adalet.htm

Saygılarımla