Mesajı Okuyun
Old 11-04-2012, 10:22   #2
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/5118
Karar: 2000/5496
Karar Tarihi: 08.05.2000
 
SOYADINI DE
ĞİŞTİRMEK-KİŞİLİK VE İSMİN KORUNMASI
ÖZET:Mahkeme kararı ile soyadını değiştiren şahsın yeni soyadının yadırgandığı ve üzüntüsüne neden olduğu gerekçesiyle tekrar eski soyadını almak üzere açtığı davanın reddi gerekir.
(743 S. K. m. 26)
Dava: Dava dilek
çesinde Yılmaz soyadının kamışlı olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesinde, davacının 35 sene Kamışlı soyadı ile tanındığı, sonradan soyadının Yılmaz olarak değiştrildiği davacının yeni soyadının yadırgandığı ve üzüntüsüne neden olduğu belirtilerek, soyadının yeniden Kamışlı olarak değişitirilmesine karar verilmesi istenmiştir.
Davacı soyadı Kamışlı iken bu soyadın alay konus ve müstehcen olduğunu, kulağa hoş gelmediğini ileri sürerek çerçevede de soyadının Yılmaz olarak bilindiği belirtip soyadı değişiklii için dava açmış ve bu dava kabul edilerek kesinleşmiş bulunan hüküm nüfus idaresine infaz edilmiştir.
Davacının kamışlı soyadını değiştirirken mevcut olduğunu ileri sürdüğü gerekçeler halen aynen geçerlidir. Diplomasında, terhis belgesinde, paasportunda değişiklikten önce alınması sebebiyle kamışlı soyadının bulunması, soyadın değiştirilmesine kalkışılırken bu tür zorluklarla karşılaşacağının bilnimesi nedeniyle yeni bir değişiklik için gerekçe olarak kabul edilemezb. İlk soyadı değişikliğinde davacının Yılmaz soyadı ile tanınıyor olması gerekçe gösterilirken temyiz konusu kararda davacının Kamışlı soyadı ile tanıdığı gerekçesinde dayanılması bir çelişkidir. Mahkeme kararıyla soyadı değiştirilerek aile soyadından ayrılmak gibi ciddi bir konuda, davacının Kamışlı soyadı ile tanındığı gerekçesine dayanılması bir çelişkidir. Mahkeme kararıyla soyadı değiştirerek aile soyadından ayrılmak gibi ciddi bir konuda, davacının bilinçli olarak hareket ettiğinin kabulü gerekir. Belirtilen nedenlerle davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 8.5.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.