Mesajı Okuyun
Old 04-04-2012, 13:01   #18
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Ceza Dairesi
Esas: 2008/10196
Karar: 2008/15777
Karar Tarihi: 14.10.2008
 
G
ÜNDÜZLEYİN KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMA SUÇU - SANIKLARIN KONUTA YASAL OLMAYAN VE HİLEYLE ELDE EDİLMİŞ RIZAYLA GİRDİKLERİ - ATILI SUÇUN ÖĞELERİNİN OLUŞTUĞU - SANIĞIN SORGUSU YAPILIP SAVUNMASI SAPTANMADAN BERAAT KARARI VERİLEMEYECEĞİNİN GÖZETİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Sanıklar katılanın konutuna yasal olmayan ve hile ile elde edilmiş rıza ile girdiklerinden, ayrıca konutun mülkiyetinin anılan kooperatife ait olmasının, sanıklara konutta oturanların irade ve rıza özgürlüklerini ihlal ederek, iradelerine karşı olarak konuta girme hakkı vermeyeceğinden, böylece atılı suçun öğelerinin oluştuğunun gözetilmesi gerekir. Ayrıca fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceğinin gözetilmesi gerekir.
(5237 S. K. m. 116) (5271 S. K. m. 193) (765 S. K. m. 193)
Dava: G
ündüzleyin konut dokunulmazlığını bozma suçundan sanıklar Şükrü, Bilal, Nihat, Mustafa ve V. Garani'nin yapılan yargılaması sonucunda; beraatlerine dair Silifke Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 29.05.2006 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenmekle ve dosya Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 10.04.2008 tarihli tebliğnamesiyle Dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.
Karar: Dosya kapsamına göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCY'nin 116. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCY'nin 193. maddesi irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasaklamıştır. Konut ya da eklentisine hak sahiplerinin iradelerine karşı girmek yahut da rızayla girdikten sonra rızasız orada kalmak suçtur. Türk Ceza Yasası'nda (5237 ve 765 sayılı) konut dokunulmazlığını bozma suçu kişi özgürlüğüne karşı bir suç olarak düzenlenmiştir.
Konut dokunulmazlığını bozma suçu genel kasıtla işlenen bir suç olup, özel kasıt aranmaz. Bu nedenle failin amacının (saikin) kötü ya da iyi olması suçun kasıt öğesi yönünden oluşumunu etkilemez.
Ayrıca konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile korunan hukuki yarar konutta oturanların kişi özgürlüğü olup, konutun mülkiyeti değildir.
Somut olayda katılan ile sanıklardan Şükrü'nün başkanlığını yaptığı sulama kooperatifi arasında Asliye Hukuk Mahkemesinde men-i müdahale davası dolayısıyla uyuşmazlık bulunmaktadır. Olay günü sanıkların, katılanın konut olarak kullandığı kooperatife ait evdeki bir odadan kooperatife ait evrakları almak için, katılanın evde bulunmadığı bir sırada, evde bulunan kızına, babasının haberi olmadığı halde haberi olduğunu söyleyerek konuta girip, odadaki evrakları karıştırıp bir kısmını da almaları şeklinde gerçekleşen eylemde; sanıkları katılanın konutuna yasal olmayan ve hile ile elde edilmiş rıza ile girdiklerinden, ayrıca konutun mülkiyetinin anılan kooperatife ait olmasının, sanıklara konutta oturanların irade ve rıza özgürlüklerini ihlal ederek, iradelerine karşı olarak konuta girme hakkı vermeyeceğinden, böylece atılı suçun öğelerinin oluştuğu gözetilmeden, yerinde ve yasal olmayan gerekçeyle atılı suçtan sanıkların beraatlerine karar verilmesi,
2- Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilmek suretiyle sanık V. Garani'nin sorgusu yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 14.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı