Mesajı Okuyun
Old 30-03-2012, 12:29   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
mrb.Müvekkil evin önünde ateş yakan müşteki ile konuşmak amacıyla,açık olan kapıdan giriyor.Olayın olduğu yer köy yeri ve bu yerde kapılar her zaman açık olup,köy halkı birbirlenin evine her zaman girip çıkıyorlar.Müşteki ve şüpheli de yaşlı kadınlar.Müvekkil içeriye girdiğinde kavga da etmiyor,amacı sadece konuşmak.Müvekkil hakkında k.dokunulmazlığı ihlal den dava açılıyor.Benzer olaya ilişkin beraatle sonuçlanan elinde yargıtay kararı yahut doktrin olan varsa paylaşabilir mi?
Sayın egemen48;

TCK'nın 'Konut dokunulmazlığının ihlali' başlıklı 116. maddesinin I. fıkrası;" Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

İlgili maddenin ilk fıkrasına göre cezalandırmanın söz konusu olabilmesi için, konuta rıza dışı girilmesi ya da rızayla girilmesine rağmen çıkması istendiğinde çıkılmaması şeklinde iki eylemden birinin varlığı aranıyor.

Yine aynı maddenin II. fıkrasına göre(Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) "Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur." denmekte ancak, mutat olarak girilebilen konuttan değil, işyerinden bahsetmektedir.

Belirttiğiniz olayda, her ne kadar mutat olarak samimiyet gereği herkes birbirinin evine teklifsiz girip çıkabiliyor olsa dahi müşteki, müvekkilinizin evden çıkmasını istemesine rağmen müvekkiliniz çıkmamış ise suç oluşmuş demektir.

Saygılarımla..