Mesajı Okuyun
Old 30-03-2012, 09:56   #12
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Merhaba Arkadaşlar,

Bir kaç meslektaşımla tartıştığımız bir konuyu foruma taşıyarak görüşlerinizi almak istedim.

Bir boşanma davasında müvekkilim (kadın) tapuda kendi üzerine kayıtlı evinden, davalı kocasının şiddeti ve kötü muamelesi sebebiyle ayrılmak (kaçmak) zorunda kaldı ve ardından boşanma davasını açtık. Dava sırasında iki kez tedbir kararı aldırarak davalıyı evden uzaklaştırdık. (Daha doğrusu uzaklaştıramadık çünkü davalı karara rağmen evde oturmaya devam etti, şikayet ettik vs.)

Sonuçta dava bitti, müvekkil davalıdan boşandı ve karar kesinleşti.

Davalı; dava sırasında aile konutu iddiasında bulunmadı, hali hazırda mal rejimi tasfiyesi davası da açmadı ve evin tapu kaydında "aile konutu şerhi" yok.

Ancak davalı halen evde oturuyor ve evi boşaltmamakta kararlı.

Bu durumda ben; "Men'i Müdahale" davası açılması gerektiğini düşünüyorum,
Bir arkadaşım; "fuzuli işgal sebebiyle tahliye davası" açılması gerektiğini söyledi,
Diğer bir arkadaşım ise; "ev üzerinde aile konutu şerhi bulunmasa bile aile konutu olarak sayılması gerektiği bu sebeple karar kesinleşmiş olmasına rağmen davalıyı evden çıkaramayacağımızı" söylüyor.


Sizce hangisi doğru? Fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevineceğiz.
Şimdiden teşekkürler...

Saygıyla...
Sayın av.külcü;

Men'i müdahale davası açmalısınız. Zira fuzuli işgal, malikin izni ve iradesi olmaksızın yapılan işgaldir. Somut durumda evden çıkmayan eş, "fuzuli şagil" değildir ve malik eş ile evliliklerinde birlikte oturdukları evden çıkmaya zorlanacaktır.

Boşanmanın gerçekleşmiş ve kesinleşmiş olduğu gerçeği karşısında da "aile konutu şerhi bulunmasa bile aile konutu şerhi sayılması gerekir" şeklindeki düşüncenin herhangi bir yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Saygılarımla..