Mesajı Okuyun
Old 28-03-2012, 14:05   #5
Av. N. İpek

 
Varsayılan

Öncelikle Merhaba,
CMK 150. maddesi açıktır. Şüpheli/Sanık; 1-) çocuksa, 2-) kendisini savunamayacak derecede malul, sağır veya dilsizse, 3-) alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiyorsa, zorunlu müdafii görevlendirilir. Yine CMK 188. maddesine göre, zorunlu müdafiin duruşmada hazır olması gerekir. Aksi halde temyiz nedenidir. Ayrıca şüpheli/sanığın savunmasının müdafii olmaksızın alınması,savunma hakkının kısıtlanması gerekçesiyle de temyiz edilebilir.
2. olayda da; (sanığın savunmasını verdikten sonra vekilini azletmesi) yargılamaya yeni bir müdafii atanarak devam olunması gerekir. Sanığın ilk ifadesini müdafii huzurunda vermiş olması önemli değildir; yargılama boyunca müdafii huzurunda savunmasının alınması ve yargılamadaki boşluğun giderilmesi gerekir. Aksi halde yine savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle temyiz nedenidir görüşündeyim.

T.C.

YARGITAY

6. CEZA DAİRESİ

E. 2008/555

K. 2008/12249

T. 2.6.2008

• BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN KULLANILMASI SURETİYLE HIRSIZLIK ( Sanık Tarafından Yakınanın Hesabından Paranın Başkası Hesabına Havale Edilmesi Anında Tamamlandığı - İnternet Bankacılığı )

• ZORUNLU MÜDAFİ ( Yasal Değişiklikten Sonra Bu Zorunluluk Alt Sınırı 5 Yıl ve Daha Fazla Ceza Gerektiren Suçlardan Yargılanan Sanıklarla Sınırlandırıldığı )

• TEŞEBBÜS ( Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık - Sanık Tarafından Yakınanın Hesabından Paranın Başkası Hesabına Havale Edilmesi Anında Tamamlandığı )

• İNTERNET BANKACILIĞI ( Hırsızlık - Sanık Tarafından Yakınanın Hesabından Paranın Başkası Hesabına Havale Edilmesi Anında Tamamlandığı )

5237/m.142/2

5271/m.147, 150/3, 191


ÖZET : Bilişim sisteminin kullanılması suretiyle işlenen hırsızlık suçunun, sanık tarafından yakınanın hesabından paranın başkası hesabına havale edilmesi anında tamamlandığı gözetilmelidir.
DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Sanığın internet bankacılığı hizmetinden yararlanan yakınanın şifresini elde ederek hesap bilgilerine ulaştıktan sonra, G. Bankası G. Şubesi'nde bulunan hesabındaki 5.800 YTL'yi oluşturduğu sahte kimliğe havale çıkarttığı, bu eyleminde sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirmenin söz konusu olmadığı anlaşıldığından; ayrıca 5271 sayılı CMK'nın 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa ile değişik 150/3 ve 26.12.2006 tarihli Ceza Genel Kurulu'nun 2006/8-317 E. ve 2006/319 sayılı kararına göre, daha önce üst sınırı en az 5 yıl hapis cezasını gerektiren suçlarda zorunlu savunman atanması öngörülmüş iken, değişiklikten sonra bu zorunluluk alt sınırı 5 yıl ve daha fazla ceza gerektiren suçlardan yargılanan sanıklarla sınırlandırıldığı ve sanığa 5271 sayılı Yasa'nın 147, 191. maddelerindeki tüm hakları hatırlatılarak son sözü de sorulduktan sonra hüküm kurulduğu ve böylece savunma hakkı kısıtlanmadığından, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiş; 24.07.2007 tarihli oturumda sanığın okunan nüfus kaydının kendisine ait olduğunu söylemesi karşısında, 97068 sicil numaralı yazman tarafından Mernis üzerinden çıkartılan sanığın nüfus kayıt örneğinin yerinde imzalanması ve hak yoksunlukların seçimlik olmaması nedeniyle 5237 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki c-d ve e bentlerinin de mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz aşamasında uygulanması olanaklı görülmüş; bilişim sisteminin kullanılması suretiyle işlenen hırsızlık suçunun, sanık tarafından yakınanın hesabından paranın başkası adına havale edilmesi anında tamamlandığı gözetilmeyerek, eylemin kalkışma aşamasında kaldığının kabul edilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ : Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık Orhan savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ( ONANMASINA ), 02.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx