Mesajı Okuyun
Old 26-03-2012, 15:39   #3
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elitra
Müvekkilin keşide ettiği 15.10.2010 keşide tarihli çek süresinde bankaya ibraz edilmemiştir. Daha sonra çeki ciro yolu ile elinde bulunduran alacaklı vekili 15.03.2011 tarihinde "kambiyo senetlerine mahsus icra takibi" başlatmıştır. Süresinde İcra Hukuk Mahkemesi' ne müracaatımız üzerine 20.08.2011 tarihli karar ile takip iptal edilmiştir.Bu kez alacaklı vekili 05.01.2012 tarihinde "ilamsız takip" yapmış ve itirazımız üzerine takip durmuştur. Alacaklı vekili itirazın iptali davası açmış ve sebepsiz zenginleşme sebebi ile ispat külfetinin tarafımıza yüklenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. BK m:66 gereği keşide tarihinden itibaren 1 yıl geçmekle sebepsiz zenginleşme davası zamanaşımına uğruyor. BK m:133 icra takibinin zamanaşımını kestiğini belirtmiş ise de takibin iptal edilmiş olmasının sonucunu izahtan uzaktır. Alacaklının İcra hukuk Mahkemesi' nde iptal edilen 15.03.2011 tarihinde başlattığı icra takibi 1 yıllık zamanaşımı süresini kesmiş midir?

TTK 644'de düzenlenen kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı talebin(kanunda dava ifadesi kullanılmışsa da kanımca talebin olayınızdaki gibi bir icra takibi ile de yöneltilmesi mümkündür)tabi olduğu zamanaşımı süresi kanunda düzenlenmemiştir.Yargıtay,boşluğu, BK sebepsiz zenginleşme hükümlerini kıyasen uygulayarak 1 yıllık zamanaşımı süresini kabul ederek doldurmaktadır.
İşte bu bir yıllık sürenin hangi tarihten itibaren işlemeye başlayacağı da ayrı fakat önemli bir sorundur.Yine Yargıtay tarafından sürenin başlangıcının,hakkın kaybedildiği an olduğu kabul edilmektedir(10.01.2011 tarihli bir çekte ibraz süresinin bitimi+6 ay,yani 20.07.2011 olduğu kabul edilmektedir).Buna karşın doktrinde,1 yıllık sürenin,zamanaşımının bir defi yoluyla mahkeme önünde kullanıldığı hallerde zamanaşımı nedeniyle ilk icra takibini geri bırakan ve /veya iptal eden mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren başlaması gerektiği ileri sürülmektedir(BU konuda Durgut Ramazan,Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme,s.126-127,dipnot 87)
Tüm bu bilgiler ışığında Yargıtay'ın kabul ettiği çözüme göre olayınızda sebepsiz zenginleşme davasının zamanaşımı süresi 15.10.2010+çekin ibraz süresi+6 ay+1 yıl şeklinde hesaplamayla 25.4.2012 tarihinde gerçekleşeceğinden ve ikinci(sebepsiz zenginleşmeye yönelik)takip,bu süre dolmadan açıldığından artık iptal edilen takibin süreyi kesip kesmediğinin bir önemi kalmamıştır diye düşünüyorum.
Diğer yandan Yargıtay'ın çekin ibraz edilmediği hallerde de süreyi 6 aylık zamanaşımı süresinin sonundan başlatması,doktrinde ibraz edilmeyen bir çekte zamanaşımı süresinin işlemesi söz konusu olamayacağından eleştirilmektedir.Ancak bildiğim kadarıyla bu yöndeki içtihatlar varlığını korumaktadır.