Mesajı Okuyun
Old 25-03-2012, 10:57   #2
Av.Siya

 
Varsayılan

bu sanırım,umarım işinize yarar.

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2011/4-157
Karar: 2011/317
Karar Tarihi: 18.05.2011


MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ - DAVA AÇILMADAN EVVEL YAPILAN ÖDEMELERİN HESAPLANAN TAZMİNATTAN İNDİRİLMESİNİN GEREKİP GEREKMEDİĞİ - DİRENME KARARININ USUL VE YASAYA UYGUN OLUP ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: Prensipte haksız eylem tarihinde tümüyle ödenmesi gereken zararın bir kısmının olay tarihinde ödenmiş olması haksız fiil sorumlusunun temerrüdünü ortadan kaldırmayacağı gibi, yasal olarak ödenmesi gereken bu miktarın güncellenerek tazminat bedelinden indirilmesi de düşünülemez. Böyle bir kabul biçiminde haksız fiil sorumlusunun geç ödemekten yarar elde etmesi söz konusu olur ki, bunun hukuken korunması olanaklı değildir. Hal böyle olunca, dava açılmadan evvel sigorta şirketi ve davalı M.Z.G. tarafından yapılan ödemelerin hesap raporu tarihine kadar güncelleştirilerek hesaplanan tazminattan indirilmesi düşünülemez. Aynı hususlara dayalı direnme kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekir.

(818 S. K. m. 41, 45, 47)

Dava: Taraflar arasındaki <maddi ve manevi tazminat> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 3. Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.11.2006 gün ve 2000/544 E., 2006/369 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 26.02.2008 gün ve 2007/2442 E., 2008/2391 K. sayılı ilamı ile;

(...1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacıların diğer temyiz itirazına gelince;

a) Davacılardan F. ve S.Ö.’in dava dilekçesinde tazminat işlemleri hakkında mahkemece olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması bozma nedenidir.

b) Davacılardan Ş.Ö.’in dava dilekçesinde 1.000 YTL destekten yoksun kalma tazminatı istemesine ve hesap raporunda bu kalem isteğin daha fazla miktarda hesaplanmasına rağmen, mahkemece gerekçesi açıklanmadan 793 YTL’ye hükmolunması da bozmayı gerektirmiştir.

3- Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

Davacılara dava açılmadan evvel sigorta şirketi ve davalı M.Z.G. tarafından ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu ödemelerin hesap raporu tarihine kadar güncelleştirilerek hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekirken mahkemece indirim yapılmadan maddi tazminata hükmolunması da bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesi ile (3) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılar yararına, (2/a) bendinde gösterilen nedenle davacılardan F. ve S.Ö. yararına, (2/b) bendinde gösterilen nedenle davacılardan Ş.Ö. yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece (3) nolu bozma nedeni yönünden önceki kararda kısmen direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK. 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Davacılar vekili, davalıların kusuru ile oluşan trafik kazası nedeniyle müvekkillerinin murisinin öldüğünü oğlu E.’ın yaralandığını ileri sürerek müvekkillerinin uğradığı maddi ve manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.

Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.

Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur.

Yerel mahkeme (2) nolu bozma ilamına uymuş; (3) nolu bozma ilamına ise <… haksız fiil sorumluluğunun olay tarihinde başladığı, bu nedenle tazminatın ödenmesinin olay tarihinde olması gerektiği, ödenmemesi halinde davalı yanın temerrüde düşeceği, davacılar mal varlığındaki azalmanın olay tarihinde olması göz önünde tutularak sonraki tarihler itibariyle giderilmesinin davalı yanın sebepsiz zenginleşmesine sebep olacağı, ayrıca kısmi ödemenin davacılar zararını gidermediği, zararın ancak olay tarihi itibariyle giderilmesi halinde davacılar zararının karşılanmış olacağı…> gerekçesi ile direnmiştir. Hükmü davalı M.Z.G. vekili hem direnme hem de uyma kararları yönünden temyiz etmiş; davacılar vekili ise direnme kararının onanmasını istemiş, uyularak verilen kararı temyiz etmiştir.

I- Davacılar vekilinin ve davalı M.Z.G. vekilinin mahkemenin bozma ilamının (2) bendine uyulmak suretiyle verdiği karara yönelik temyiz itirazları yönünden;

Mahkemece bozma ilamının (2) nolu bendine uyulmuş olmakla, açık biçimde yeni hüküm niteliğindeki bu karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil; Özel Daireye aittir.

Bu nedenle dosya uyulan kısım yönünden taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmelidir.

II- Davalı M.Z.G. vekilinin, mahkemenin bozma ilamının (3) nolu bendinde yer alan bozma nedenine karşı verdiği direnme kararına yönelik temyizine gelince;

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava açılmadan evvel sigorta şirketi ve davalılardan M.Z.G. tarafından davacılara yapılan ödemelerin, hesap raporu tarihine kadar güncelleştirilerek, hesaplanan tazminattan indirilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Haksız fiil nedeniyle zarar görenin mal varlığındaki azalma haksız fiilin işlendiği anda meydana geldiğine göre haksız fiili işleyenin sorumluluğu da bu tarihten başlayacaktır.

Olay tarihi itibariyle tazminatın tamamını ödemekle yükümlü bulunan tazminat yükümlüsünün ödeme yapmaması halinde temerrüde düşeceğinde duraksama bulunmamaktadır.

Olay tarihinde haksız eylem nedeniyle mal varlığında azalma meydana gelen tarafın, bu zararının sonraki tarihlerde giderilmesi bir taraftan aradan geçen zaman nedeniyle haksız fiil sorumlusunun sebepsiz zenginleşmesine neden olurken, bir taraftan da zarar görenin zararlarının artmasına neden olacaktır.

Prensipte haksız eylem tarihinde tümüyle ödenmesi gereken zararın bir kısmının olay tarihinde ödenmiş olması haksız fiil sorumlusunun temerrüdünü ortadan kaldırmayacağı gibi, yasal olarak ödenmesi gereken bu miktarın, açıklanan özellikleri karşısında, güncellenerek tazminat bedelinden indirilmesi de düşünülemez. Böyle bir kabul biçiminde haksız fiil sorumlusunun geç ödemekten yarar elde etmesi söz konusu olur ki, bunun hukuken korunması olanaklı değildir.

Hal böyle olunca, dava açılmadan evvel sigorta şirketi ve davalı M.Z.G. tarafından yapılan ödemelerin hesap raporu tarihine kadar güncelleştirilerek hesaplanan tazminattan indirilmesi düşünülemez.

O halde, aynı hususlara dayalı direnme kararı usul ve yasaya uygun olup onanması gerekir.

Sonuç: 1- Yukarıda (I) nolu bentte gösterilen nedenlerle; uyulan kısım yönünden taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, oybirliği ile,

2- Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davalılardan M.Z.G. vekilinin direnme kararına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA, yapılan ikinci görüşmede karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı