Mesajı Okuyun
Old 12-03-2012, 09:54   #18
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Meslektaşım, hoca diye nitelediğiniz kişilerin kim olduklarını bilemiyorum. Ancak öğretide mutlaka çeşitli tartışmalar olacak, bu tartışmalar Yargıtay'ın kararlarından sonra da yapılmaya devam edecektir. Ben doğruyum demiyorum ancak kıdem ve ihbar tazminatı talepli davalar kesinlikle belirli alacak davasıdır diyen kişi benim için hoca (hocadan kastım Prof.'dur) değil, öğretim üyesi, akademisyen ya da öğretmen dahi değildir.

Sadece hakkın tartışmalı olması değil, ücret ve kıdem süresinin tartışmalı olması, hesap raporu alınması gerekliliği, dava konusu alacak miktarının yargılama sırasında ortaya konulacak başka bir olgunun varlığına bağlı olması, çalışmanın İş Kanunu, Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu ya da Borçlar kanunu kapsamında kalıp kalmadığı veya takdiri ve yasal indirimlerin yargılama sırasında veya hüküm anında hakim tarafından ortaya konulacağı gerçekleri karşısında bu davaların belirsiz alacak olduğu tartışmadan uzaktır. Kolaylıklar, saygılar.

Katılımcılar Yar.Doç. Emel Hanagası ve Doc.Dr.Sema Taşpınar ve sanırım 1 avukat ve birkaç akademistyenden oluşan bir ekipti. (ben toplantıya katılamadım ama toplantı öncesi bu soruyu yönelittim. hatta bu soruyu toplantı esnasında tekrar yönelitmeleri için bir kaç meslektaşımdan da yardım istedim.)

Ben de kendime "doğruyum" demiyorum. Ancak yine de farklı görüş bildiren kişilere (-ki bunlar akademistyen, kitapların olan ve ders veren kişilerdir) "hiçbişey değiller" demek, "ben doğruyum" demek değil midir?

Fazla mesai alacakları konusunda sizin fikrinize katıldığımı söyleyebilirim.